03-14-2010, 19:31
|
#3
|
|
Ey Zûleyha …
Sevdasını yüreğine katık eden sevgili…
gözlerinden gelen yağmurla yüreğindeki ateşi söndürmeye çalışıpta her damlada bin yürek yakan…
“Ben su serptikçe senin alevin artacak sendeki ateş arttıkça ben daha çok yaş akıtacağım”
Sen ki suretin güzeline bir sınav oldun… O ki sana cennet vesilesi…. Ömrün ki Yû’suf ila aslına bürünmüş gerçeği bulmuştu ki gelmiş ve geçmiş en gerçek sevdayı yaşamıştı…
“Zûleyha ki Leyla’dan Aslı’dan Şirin’den Zühre’den ve hatta Zahide’den sahici…”
Sabrın sevgiliyi getirdiğinin en açık kanıtı değil misin? Sevgiyi dilde yaşatmak kolay ve gerçekten uzaktı…. oysa sen sevgiyi önce yüreğinde yaşadın öylesine büyüttün ki kaldırmadı küçücük görünen ama kocaman olan o yüreğin sonra göklere saldın Rabbine ulaştın...
|
|
|