03-15-2010, 11:59
|
#7
|
|
Ey Zûleyha …
Sevdasını yüreğine katık eden sevgili…
gözlerinden gelen yağmurla yüreğindeki ateşi söndürmeye çalışıpta her
damlada bin yürek yakan…
“Ben su serptikçe senin alevin artacak, sendeki ateş arttıkça ben daha çok yaş
akıtacağım”
Sen ki suretin güzeline bir sınav oldun… O ki sana cennet vesilesi…. Ömrün
ki Yû’suf ila aslına bürünmüş, gerçeği bulmuştu ki gelmiş ve geçmiş en gerçek
sevdayı yaşamıştı…
“Zûleyha ki Leyla’dan, Aslı’dan, Şirin’den, Zühre’den ve hatta Zahide’den sahici…”
Sabrın sevgiliyi getirdiğinin en açık kanıtı değil misin? Sevgiyi dilde
yaşatmak kolay ve gerçekten uzaktı…. oysa sen sevgiyi önce yüreğinde
yaşadın öylesine büyüttün ki kaldırmadı küçücük görünen ama kocaman olan o
yüreğin sonra göklere saldın Rabbine ulaştın...
|
|
|