“köhnemiş politikacılar” değil, “...Atatürk’ün projektör kafasının ışığını almış, Türkiye’yi tanıyan ve Batı görgülü yepyeni bir ekip” kurtarabilirdi. Bu amaçla cuntalar oluşturuldu.
Bazı subaylar “Halaskâr-ı Zabitan” sendromuyla “kurtarıcı”lığa soyunurken, Demokrat Parti iktidarı zirveyi tutmuş, 1954’de yapılan genel seçimlerde 503 milletvekili ile ezici bir zafer kazanmıştı. Cuntacıların gözdesi CHP ise yalnızca 31 milletvekili çıkarabilmişti.
Halktan umut kesenler cuntalara umut bağladı. “Halka rağmen halk için” mantığıyla kimi askerlerle siviller el ele verip 27 Mayıs darbesini yaptılar (1960).
Arkasından “Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” mantığıyla Yassıada’da yargıladıkları yüzlerce Demokrat Partili politikacıdan Başbakan Adnan Menderes’i, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı astılar.
Acaba birilerine ibret olur mu?
Vay sizi karakteri lacka olmuş zihniyet. Dedelerinizin yolunda emin adımlar ile yürüdüğünüz belli. Millet düşmanları millete rağmen her dönemde aynı tezgahı uygulamış.Her şeyin temelinde genetik hasarınız yatıyor.
|