Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-16-2010, 11:39   #225
Kullanıcı Adı
Şuayip
Standart
Peki şimdi ne olacak? Kötü senaryo yazanlar öncelikle piyasalarda her dalgalanma olduğunda akıllarına para fonunu getirecekler. Kriz tellalları, 'IMF ile anlaşmış olsaydı bunlar başımıza gelmezdi, bakın görürsünüz dolar 3 TL'ye çıkacak' eleştirilerini dillendirecek.
İyi senaryoda ise önümüzdeki dönem yaz tatili; turizm gelirlerindeki artış beklentisi döviz ihtiyacının bir kısmını karşılayacak gibi görünüyor. Bu da borç servisinde Hazine ve bankaları rahatlatacak. Kötü senaryo gerçekleşse bile bedelli askerlik kararı alınarak kaynak sağlanabilir.
'Anlaşma yapılmış olsaydı ne olacaktı?' sorusunun cevabını vermek gerekirse; en önemlisi düşük maliyetle kredi alabilecektik. 'Stand-by imzalamamak aleyhimize mi oldu?' sorusunun cevabı geçen hafta test edildi. Dış borçlanmaya çıkan Hazine'nin tahvillerine 5 kat talep geldi.
Peki hükümet, bu yol ayrımına geldiği süreçte haklı mıydı? İşe bugünkü iktidar açısından bakacak olursak; gündemde referandum ve sonrasında seçim var. Gelir İdaresi için bağımsız yapı öneren ve yerel yönetimlere kaynak aktarımını kısıtlayan IMF ile anlaşmayı hükümetin istememesi çok normal.
Peki IMF vesayetinden kurtulduktan sonra tekrar eski günlere dönmemek için ne yapmak gerekecek? Öncelikle orta ve uzun vadede döviz ihtiyacını karşılamak için hamlelere ihtiyaç var. Bunun yolu da yerli ve yabancı yatırımcılara destekten geçiyor. Bu konuda ilk işaret Kuveyt'ten geldi. Emir'in Türkiye'ye 3 milyar dolarlık yatırım yapacağı haberi doping etkisi yaptı.
Şuayip isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla