Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-29-2010, 16:57   #258
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Bakın, iktidar partisinin ortaya koyduğu anayasa değişikliği paketi, hakkında konuşan bütün cenahların işe sarılmasıyla -hepten karşı çıkanlarının dolaylı katkısından bile söz edebiliriz- giderek toplumun sevdiği-benimsediği bir büyük tartışma konusu olma yoluna girdi. İlk günlerin epeyce heyecansız havası yerini sanki bambaşka bir "pathos"a bırakacak gibi görünüyor. Toplumun giderek hemen her kesiminin bu işi "sevmesi", yani konuşmaya katılması büyük bir nimettir. Bilinmez, belki de toplum olarak o "anayasal an"ın etrafında dolaşmaya başlıyoruz.
Anayasa değişikliğine ilişkin ortaya atılan taleplere bakın... Memurlara grevli toplu sözleşme hakkının tanınması, seçim barajının düşürülmesi, zorunlu din dersinin kaldırılması, 42. maddede belirtilen "anadil" şartının kaldırılması, 66. maddede tarif edilen "Türk-Vatandaş" tanımının değiştirilmesi, siyasi partiler yasasının değiştirilmesi, sendikal haklara ilişkin talepler, "Diyanet"e ilişkin maddenin gözden geçirilmesi, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın oluşumuna ilişkin son derece yerinde öneriler, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kaldırılması, "su kaynaklarının korunmasının anayasal güvence altına alınması" (TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar'ı bu önerisi için kutlar, çok geçmeden bizim parlamentomuzda da "Yeşil" grubun yer almasını dileriz...)
Hepsi bu kadar değil tabii ki.
İktidar partisi, hazırlamış olduğu "paket" sayesinde toplumda büyük bir tartışmaya yol açtığı için ne kadar övünse azdır... Ancak unutmayalım ki, toplumun önemli bir bölümünün "paket" dolayısıyla başlattığı bu anayasa tartışmayı ciddiye alması gerekenlerin başında da iktidar partisi geliyor.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla