Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-05-2010, 12:10   #5
Kullanıcı Adı
romakudüs
Standart ÇAYIN KISA TARİHİ
Tam beşbin yıl yaşında olan bir içecektir çay. Artık insanlar üzerinde ne derece tiryakilik oluşturduğunu bu zamanı göz önünde bulundurarak siz hesap edin. Heleki sabah bir bardak çay içmeden güne başlayamayan bir millet olarak bizim düşkünlüğümüzü göz önüne alırsak keşfine neden olan çinlilere teşekkürü bir borç bilmemiz lazımdır

On işten dokuzunda parmağı bulunan Çinliler çayı ilk kez demleyen kişilerdir. Çin İmparatoru Shen Nung, tıp bilimine çok meyilli bir insanmış ve sıcak su içmenin sağlığa yararlı olduğunu halkına anlatıp dururmuş. Bir gün suyu kaynattığında artık nerden uçtuyasa bir tane yaprak uça uça gelip suyun içine düşmüş. Sıcak suda haşlanan yapraklar suya çok farklı bir lezzet salmış ve bunu içen Shen Nung, "Hmm. En cüzel çay douş çay." dememeiş ama çay tiryakiliğininde temellerini atıp, kurdelesini kesmiş.

Bir rivayete göre ise, ki bu tam bir korku film senaryosu gibidir, Budist bir keşiş olan Bodidharma isimli şahıs, Uykularını Buda' ya adayarak tam yedi yıl uyumamış. Bir gece oturduğu yerde içi geçince kendine sinirlenip göz kapaklarını kesmiş ve toprağa gömünce bu kapaklardan çay bitmiş. Çaydan tiksindirmek gibi olmasın ama rivayet böyle. İçerken aklınıza gelirse aldırmayın, için gitsin.

Dünyada en çok tüketilen içecek unvanını elinden hiç bırakmayan çayın çeşitlerinin bizde de haddi hesabı yoktur. Nane, kekik, adaçayı, ıhlamur, rezene mezene gibi bir yığın çay çeşidi vardır ama çay dendiğinde akla ilk gelen hergün içtiğimiz, çay yaprağından demlenmiş ve ince belli cam bardaktan içilen Karadeniz çayıdır.

Çayın renginin, kokusunun, dem kıvamının tam da olması gereken lezzette olduğunu anlatan " tavşankanı" tabiri de Karadeniz' de yetiştirilen çaylardan çıkmış, kanından bahsedilen tavşandan henüz bir haber çıkmamıştır.


DEVAMI GELECEK....
romakudüs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla