Geçmişimize sahip çıkarak, geleceğimizi teminat altına alabileceğimiz bilinen bir gerçektir. Be nedenle bugün bir açık mektup yazarak Şanlıurfa kurtuluşuyla ilgili bazı hususları Sayın Valimiz, Belediye Başkanımız ve Tugay komutanımız dikkatine sunmak istedim.
Bilindiği gibi Urfalı kurtuluş savaşı sırasında büyük mücadeleler vermiş, 11 Nisan 1920 tarihinde bir destan yazarak şehri düşman işgalinden kurtarmıştır. Düşman işgali sırasında, Urfalının kahramanlıkları kötü hava şartları ve madde imkansızlıklarına rağmen gösterdikleri mücadele dikkate şayandır.
Halkın oluşturduğu milli kuvvetleri düşmanla göğüs göğüse çarpışmış ve şehri düşman işgalinden kurtarmıştır. Urfalıların bu kahramanlıklarına istinaden Büyük Millet meclisince Urfa’ya “Şanlı” unvanı da eklenmiştir.
Urfalıların kahramanlıkları türkülerle ve hoyratlara konu olmuştur. Urfa’lı düşmana son darbenin vurulduğu Şebeke’den dönerken duygularını şöyle dile getirmiştir.
Kolumu salladım toplar oynadı.
Kara taş içinde çete kaynadı.
Yaşasın Urfalılar teslim olmadı.
Dı yeri yeri kumandanım yeri
Çetelerim gidiyor dönmüyor geri
Urfalı mücadele azmini kutsal değerlerinde bir hoyratında şöyle dile getirmiştir :
Harpten döndüm yurda ben
Oldum hurda hurda ben
Ben bir Türk çobanıyam
Koyun vermem kurda ben
Ben ölüm, düşman kurşunundan ben ölüm
Ay yıldızlı bayrak için ben ölüm
Dumanlı dağlar gülü bahçalı dağlar
Şirin Urfam için ben ölüm
Şanlıurfa kurtuluş mücadelesini organize eden Urfa kaza ve köylerinin ileri gelenlerinden ve o günkü devlet gücü temsilcilerinin oluşturduğu “Onikiler” diye bilinen kahraman insanları minnetle ve saygıyla anıyoruz.
Düşman askerleriyle önce şehir içinde aylarca mücadele edilmiş şehirlerden sürülen Düşman askerleriyle son çarpışma Akabe yöresindeki “Şebeke Mevki” inde yapılmıştır ve düşman tamamen yok edilmiştir. Şebekede yapılan savaşta bir çok Urfalı şehit düşmüş o topraklar şehitlerimizin azizi kanlarıyla sulanmıştır. Bugünkü rahatlığımızın bedelini dedelerimiz kanlarıyla canlarıyla ödemiştir.
Bu nedenle bu memleket için gözlerini dahi kırpmadan ölüme giden azizi şehitlerimizi anmak onların ruhlarını şad edecek eserler yapmak hepimizin borcudur...
( Abuzer Akbıyık )
|