GündemYargıya müdahaleler AB raporuna girdi
5 Nisan'da Balyoz soruşturmasını yürüten savcılar, 75'i muvazzaf olmak üzere 90 askerin gözaltına alınmasını talep etti. Ancak İstanbul başsavcısı tutuklamaların ortasında iki savcıyı görevden aldı. Başsavcının ocaktan bu yana 4 savcıyı değiştirdiği bildiriliyor. Hukukçular, sanıkların tutuklanma gerekçelerini öğrendikleri için serbest bırakılmalarının delilleri yok etme ya da karartma imkanı yarattığını belirtiyor.
Başbuğ, sürmekte olan soruşturmalarla ilgili tartışmalı açıklamalar yaptı: Martta Başbuğ, Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazetelerine mülakatlar verdi. Bu mülakatlarda Başbuğ, devam eden adlî soruşturmalarla ilgili tartışmalı açıklamalar yaptı. Başbuğ, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'le ilgili iddianameyi eleştirirken Berk'e kuvvetli destek verdi. Başbuğ'un açıklamaları, yargıya doğrudan müdahale olarak görüldü. Berk'in arkasında olduklarını açıkladığı ve Berk'in masum olduğuna inandıklarını belirttiği için bunlar yargılamayı etkileyecek. Başbuğ'un açıklamaları sürekli 'yargıya saygılıyız' ifadeleri ile de çelişiyor. Komutanlar savcıların suçlamalarla ilgili kendileri ile görüşmediklerinden şikayetçi olsalar da Berk, iki defa davet edilmesine rağmen savcılara ifade vermeye gitmedi.
Başbuğ, basını tehdit etti: Genelkurmay Başkanı, 15 Mart'ta basını tehdit ederek gazete ve televizonlarda askerlerle ilgili yer alan haberlerin çoğunun suç teşkil ettiğini ve 6 yıla kadar hapis cezası ile karşılık bulabileceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun genel af talebi tartışma yarattı: CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Toplumsal barışın tesisi için genel affa ihtiyaç var." demesi tartışma yarattı. 1996'da Kürt sorununun çözümüne ilişkin yazılan bir raporda ve 2002 seçim kampanyasında CHP genel af fikrini destekledi. Ancak daha sonra CHP lideri Baykal genel affa karşı çıktı ve hükümetin demokratik açılımına da genel af üzerinden itiraz ediyor. Halbuki hükümet, demokratik açılım paketinde genel aftan bahsetmiyor. Tartışma, CHP içerisindeki dahili bölünmeleri ortaya koydu.
Erdoğan ve Arıtman: Erdoğan, BBC Türkçe servisine verdiği mülakatta ülkesinde 100 bin Ermeni kaçağın olduğunu ve gerekirse sınır dışı edilebileceklerini söyledi. CHP milletvekili Canan Arıtman, 15 Mart'ta ABD ve İsveç'teki kararlara misilleme olarak bütün kaçak Ermenilerin sınır dışı edilmesini teklif etmişti. 1915'te Ermenilerin öldürülmesini soykırım olarak nitelendiren İsveç Meclisi ve ABD Kongresi Dış İlişkiler Komitesi'nin kararları protokollerin onaylanması sürecini zora soktu ve iki ülke arasında gerilime yol açtı.
ZAMAN