Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-17-2010, 22:42   #3
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart
Alıntı:
Adem Etyemez Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
fethullah gülenin iran hakkında ki görüşleri


FG— İran baştan beri Sünni toplumlara reaksiyoner olmayı yeğlemiştir. İran tarihi ihtilaller tarihidir. İran Şiileri bir tepki cemaatidir. O nedenle (1) doğru düşünmesi, dengeli karar vermesi, dünya konjonktürüne göre bir yol takip etmesi mümkün değildir.
İran konusunda dikkat edilmesi gereken iki husus vardır: Birincisi, din ve İslam devrimi adı altında mezhep ve bağnaz bir İslam anlayışı ihracı. Kendi mezhep ve yorumlarını gerçek dinin önünde tutarlar. Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. İkincisi: Ali muhabbeti, kendi anlayışlarına sadece bir renk kazandırmak için bahanedir. Ali sevgisi değil, Ebubekir, Ömer düşmanlığıdır ayakta tutan onları. Yanlış itikatlarını dini bir zemine oturtmak için güya Ali sevgisini bayraklaştırmışlardır. Bugün, bölgede Fars yayılmacılığı ve İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir denebilir. İran bölgede rahat duracağa benzemez. Irak'ta çok önemli miktarda Şii vardır, endişe ederim ben.

adem üstad, teşekkürler paylaşım için yalnız bu ifadeler beni hem şaşırttı hem üzdü. Fethullah Gülen'in İran konusunda olumsuz bir tavır takındığını az çok tahmin ediyorum ama bu kadar sert ifadeler kullanacağını hiç beklemezdim. Ben Fethullah Gülen Hocaefendinin gayri müslimlere, kafirlere, dinsiz imansızlara bile böyle sert tepki verdiğini hiç duymadım, okumadım, bilmiyorum. Neden İran konusunda böyle sert tepki vermiş onu düşünmeye başladım kara kara.

Kırmızı renk yaptığım kısımlar dikkat çekici. aslında hangisi dikkat çekici değil ki. hepsinde çok ağır ithamlar var. Öyle şeyler denmiş ki insanın "İran'ın Allah belasını versin" diyesi geliyor..

kırmızı yaptığım cümlelerden 1.sinde İran'ın dengeli bir karar vermesinin asla mümkün olmadığı söylenmiş. Nasıl bu kadar emin olunabiliyor? Gülen Cemaati gibi muminlerin gurur duyduğu bir grubun liderinin böyle açıklama yapmış olmasını nasıl değerlendirmek gerekir? Cemaatin yayın organlarında yoldan çıkmışların, ateistlerin, dinsizlerin gayrimüslimlerin hidayete erebileceği, bu tür kişilere bizlerin iyi davranması gerektiğinden bahsedilirken İranlılar için "bunlardan hiç bir cacık olmaz" diyerek kestirip atmak ne kadar doğru? Hıristiyan ülkelerle diyalog kapısını aralarken Hıristiyanlara hoşgörüyle yaklaşırken neden bu hoşgörünün İranlı Müslümanlara gösterilmediğini merak ediyorum..

İran kültüründe hurafeler olabilir, yanlış inanışlar olabilir, sapkınca düşünceler olabilir fakat 1969'da İran İslam Devriminden sonra Şia mezhebinin sapık düşüncelerinin büyük oranda temizlendiğini neden görmezden geliyoruz. İran halkı ve devleti için 1969 öncesi hakkında her türlü sert ifadeleri kullanılabilirdik ama 69 öncesinden İran'da eser kalmadı.. velev ki kalmış olsun, "bunlar asla doğru yola gelmez" deyip kestirip atmak bize düşer mi? nerden biliyoruz?

2.kırmızı cümleye dikkat: Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. denmiş. İran'ın Sünni HAMAS için yaptıkları ortadadır. Nüfusunun tamamına yakınını Sünnilerin oluşturduğu Filistin için yaptıkları ortadadır. Mısır'daki Sünni İhvan-ı Müslimle işbirliği yapmaktadırlar. ve bunlarla kardeş gibidirler.. Lübnan'da Hizbullah örgütü Şii'dir. Fakat çok sayıda üst düzey Sünni liderleri bulunmaktadır. İran Sünnilerden nefret etseydi neden Sünnilere yardım eder, Sünnileri üst düzey görevlere getirirdi?


İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir. denmiş. Halbuki dünya tarihine baktığımızda dünyada en uzun süre sınırları aynı kalan ve savaşmayan iki ırk Türkler ve İranlılardır. 1600 lü yıllarda Kasr-ı Şirin antlaşmasından beri İranlılarla savaşmıyoruz, sınırlarımız taa o zamandan beri çizilmiş durumda. bu bir dünya rekorudur. ortada böyle bir rekor varken İranlıların tehlikeli olabileceğinden bahsetmek ne kadar doğru olur ?


İran bölgede rahat duracağa benzemez. denmiş. Neden böyle bir tahminde bulunulmuş? Fal mı açılmış? Tarot mu yapılmış, insan anlayamıyor. bu söylem İsrail'in hergün dünya kamuoyuna söylediği ifadelere benziyor. İran komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmiş, Araplara her zaman kardeşlik çağrısında bulunmuş bir ülke. Neden rahat durmasın ? her cümlesi üzerine uzun uzun konuşulması gerekir aslında ama çok fazla vakit olmuyor. kısacası hayal kırıklığınauğramış bulunuyorum. Papa çıkıp tüm Hıristiyanları birleştirelim çağrısında bulunurken bizim üst düzey din adamımızın bu tür açıklama yapması, Şii- Sünni birleşmesinin mümkün olmadığını belirtip kestirip atması beni çok üzdü. Protestan- Katolik- Anglikan- Ortodoks din adamları beraber oturup kardeşlik mesajları veriyorlar. kaldı ki bu mezhepler arasında inanılmaz uçurumlar var. bizde ise iki mezhep hep çatışma içerisinde. Rabbim tüm Müslümanlar için hayırlısı nasip etsin..
Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır