Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-18-2010, 00:12   #45
Kullanıcı Adı
NûN
Standart
Kabil, yerinden fırladı, yaslandığı asma kütüğü sarsıldı, azdımsa, dedi, beni o azdırdı. O, derken başını göklere kaldırdı. Sonra elini alnının üzerinden geçirdi, işaret etti, alnıma böyle yazdı. Gözleri kocamandı. Bütün bunları O istedi. O zorladı. Kaderimse, kaderimde boğulmaktan başka ne yapabilirim, alnıma öyle yazmışsa ben mi sileceğim?

Âh, bu sahne Âdem'e ne kadar da tanıdıktı.

Oğulcuğunun, gelip kaderin en sert taşına dayandığını anladı. Kabil'in de efendisi gibi ilk günahı kibirdi son günahı umutsuzluktu. O da zorlanırken, aklı çatlamasın kalbi boğulmasın diye kaderi suçluyordu.

Oğulcuğum, dedi Âdem, kaderimse yaşarım, deyip durma. Suçu kaderin üzerine atma. Bütün sahte dilekleri gerçek bir dua gibi üzerine alma. Günahkâr ayakların adımlarını ima yoluyla ahir ümmetlerin suçuna suç katma.

Ama gel, varsayalım ki kaderin böyleymiş, o zaman da kaderine koşma. Kaç ondan, kaçamasan da. Kaç, ölü dağlardan kaçan bulutlar gibi kaç, kaçmak için attığın her adım seni kaderine yaklaştırsa da. Acını bilincinle buluştur. Kaderinin, hiç olmazsa eline kalan kısmını zorla.

Bunun adı niyet ve gayret. Kader dediğin bu işte.

...

Ümidin kapıları hâlâ aralık ey oğul. Gittiğin yere kadar gidip sonra geri dönebilirsin. Düştükten sonra kalkabilir, bittikten sonra nihayet aşabilirsin. Aşağıların en aşağısına düşüp düze öyle çıkabilirsin. Lâ dedin, illâ da diyebilirsin.

O zaman kader sabit olsa da ona koşmayıp ondan kaçarak kaderi aşabilirsin. Gerçekleşse bile kader unutma sorumlusu artık sen değilsin.

Haydi oğlum, sen bilirsin.

Kabil'in gözü bağlı. Âdem'in karşısında bir sükût duvarı.

Oğul, dedi bir kez daha Âdem.

Günahın günah olduğunu reddetme. Aklama kendini, ben mazurum, deme. Kadere sığınma. O'nu, kendi sonucuna bahane kılma. Bazen kader, kaderin reddedilmiş, geri çevrilmiş halidir. Sonsuz esenlik ve rıza bazen kadere rıza göstermekle değil ona karşı koymakla gerçekleşebilir. İnan bana. Seçmeyi kim benden daha iyi bilebilir?

Bir daha sükût duvarı duvarı duvarı.

Oğul, dedi Âdem, koşma hevesle. Gitme. Gittin bari geri dön, oralarda eyleşme.

Düşeceksen kendi adımınla düşme. Düşeceksen arkandan itmelerini bekle.

Yürüme bir çırpıda karanlık kaderinle arandaki yolu. Ben bu yolda yürüyemem, de. Ayak dire. Ey oğul, gel etme eyleme.

Çıkmasın adın şeytana, gel gitme.
Kader dediğin kaderle aramızdaki mesafe.
Kaç ondan, koşarak gitme.

Konu NûN tarafından (09-12-2010 Saat 11:56 ) değiştirilmiştir..
NûN isimli Üye şimdilik offline konumundadır