Parti kapatma sorununa gelince: Şimdiki sistem bir kişiye yani Yargıtay Başsavcısı’na istediği parti hakkında kapatma davası açma yetkisi veriyor. Bunun denetimi yok. Engeli de yok. Yeni taslağa göre, Yargıtay Başsavcısı’nın kapatma davası açabilmesi için Meclis’te kurulan komisyonun (Bu komisyon Meclis’te grubu bulunan her partinin 5’er üyeyle katıldığı bir komisyon olacak. Meclis Başkanı bu komisyona başkanlık edecek. Bu üyelerin üçte ikisinin oyuyla ancak bir parti hakkında kapatma davası açılabilecek.) izni gerekiyor. Böylece kapatma davasının önüne bir Meclis denetimi getiriliyor. Dünyanın birçok demokratik ülkesinde zaten kapatma kararı meclislerin iznine bağlı.
Baykal bunlara neden itiraz ediyor? Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Başsavcılığı kendi ideolojisine yakın olduğu için o noktada elinde bir tehdit gücünü bulundurmaktan hoşlanıyor olabilir. Peki Baykal’ın değişiklik taslağının darbe anayasasına aykırılığını bir argüman olarak öne sürmesi nasıl değerlendirilebilir? Her şeyi bir avuç yüksek yargı mensubunun belirlediği bu darbe artığı sisteme CHP’nin böylesine bel bağlaması ne anlama geliyor?
CHP, halkın iradesine saygı duymayı; demokrasinin genişlemesinin bu ülkeye yararı olduğunu hiç öğrenmeyecek mi?
|