Haşim Kılıç: Türk milleti yargıdan şikayetçi!AYM Başkanı Haşim Kılıç, 48. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, yargıdaki aksaklıklara değindi ve Türk milletinin yargıdan şikayetçi olduğunu söyledi.





Kılıç'ın konuşması şöyle:

Her konuda farklı düşünebiliriz ancak yargının tarafsızlığı konusunda herkesin ittifak etmesi gerekir. Hukuk dışı yollarla ülkeyi, demokrasi ve cumhuriyeti kurtarma çabasından vazgeçilmelidir.

Hukukun dışına çıkan bir eylemi koruma ve kollama çabaları yerine kurumların yıpranması önlenmeli. Yargı, gelecek kuşaklara kapanmamış hesap bırakmamalı.

Verdiği kararlarla toplum vicdanını sakinleştiremeyen yargının hukukdışı yollarla sorun çözme yollarını teşvik etmektedir...

Hukukun gücünün azaldığı yerde güçlülerin hukuku geçerli olur. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığından şikayet edenlerin ciddi bir eksen kaymasına neden olduğu görülmektedir.

Hukuk, yargılanan kişilerin unvanı, makamı ile asla ilgilenemez. Ama uygulamalar bunu göstermiyor.

Makam mevki sahibi insanlar söz konusu olduğunda yargıçların tarafsız olmadığı iddiaları söylenegelmiştir. Tutuklulara karşı olan dostluk ve husumet duyguları bu gerçeği söylemeye engel olmamalıdır.

Türk halkı bugünkü yargı düzeninden şikayetçi. Toplum haksızlıklara karşı tek sığınak olarak gördüğü yargının hareketleri konularında kendini doğrudan ilgili görüyor. Etkin, süratli ve bağımzıs bir yargı konusundaki düşünceler uluslararası hukuku cezip hale getiriyor.

Acil bir yargı reformunun yapılması zorunlu hale gelmiştir. Mevcut sistemle çağdaş hukuk devleti kurulamaz. Reform zorunluluğu AB ilerleme raporlarında da belirtilmiştir. Yüksek yargı mensuplarının deneyimleri sorunların çözümü için yeterlidir.

Yüksek yargıda seçim telaşının olmadığı günler sayılıdır. Zİyaretler, görüşmeler ve kulisler zaafiyetlere neden olmaktadır. Gruplaşma ve ayrışmayı beraberinde getirmektedir. Çözüm yolları ile yeniden düzenlenmesi çok büyük katkı sağlayacaktır.

Yargıda şeffaflık dönemi açılmalı. Türk milleti adına nasıl karar verildiğini milletin görme hakkı vardır. AYM başta olmak üzere Yargıtay ve Danıştay'daki görüşmelerin herkese açık olması sağlanmalıdır. Toplumun geleceğine yön veren çok önemli kararların alınması bu görüşmelerin gizliliğinin haklılığını ortadan kaldırmaktadır. Tarafsızlığı da sağlayacak olan bağımsızlık, yargıcın kaygılarının giderilmesi ile mümkündür. Toplumun yargıyı nasıl algıladığını yargı mensubunun merak etmesi gerekmektedir.

Önemli davalarda bir biri ile çelişen farklı kararların ortaya çıkması yargıya olan güveni temelden sarsmaktadır.

Bir anayasa ihtiyacı açıktır. Hepsi benim biçimindeki sayısal üstünlük anlayışı kabul edilemez. Devletin yapısını, yönetim biçimini, kişilerin temel hak ve özgürlükleri düzenleyen anayasaların çoğulcu ve özgürlükçü bir süreci yansıtması her bireyin beklentisidir. Demokratik bir rejimde siyaset sorun yaratma değil, sorunları çözme sanatı olarak görülmesi gerekiyor.

Rejim krizine dönüşmesi siyasal ayrışmayı besleyen en önemli kaynaktır. Yanlış da olsa ait olduğu siyasi kesimin doğrularını savunmaya mecbur bırakmaktadır. Tüm hukukdışılıklara rağmen olgunluğundan bir şey kaybetmeden olayları izleyen yüce halkımızın varlığı en büyük...

Halkın beklentisi anlaşma sağlanamasa bile siyasetin demokratik bir zeminde konuşması ve bir araya gelebilmesi önemlidir. Bize özgü modellerin ortaya çıkması çözüme katkı sağlamıyor. Umut verici gelişmeler de vardır.

Son sözüm şudur: Onurlu insan güçlü Türkiye.

habervaktim.com