Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-24-2010, 10:46   #2
Kullanıcı Adı
.:Ay_Yıldız:.
Standart
Türkiye hiç bir zaman Demokrasi ile yönetilen bir ülke olmadı.. Kuruluşundan beri bu böyle devam etti. Kötüledikleri o saltanattan tek farkı adı olan tek parti sistemi, Farklı fikirlere kapalı olanları asıp kesen İstiklal mahkemeleri ve mecazi olarak "insanın fermuar ile kapayan" takrir-i sükun yasası kuruluşumuzda beri çürük bir sistemde olduğumuzu gösterir. Zira hepinizinde bildiği bir söz vardır ki; "Temeli çürük olan binanın son katının vay haline.."

Ülkemizdeki sistemsel çürüklüğü buna benzetebiliriz. Türkiye'de demokratikleşme adına yapılan ilk adımı çok partili hayata geçiş olarak saymak mümkündür. Fakat aynı sistemin çürüklüğünden kaynaklanan ve ülkenin Başbakanının asılmasıyla sonuçlanan utanç verici demokratik(!) hadise bu milletin zihninden kazınmamıştır.

Demokrasi ayıbı bunlar ile sınırlandırılmamıştır. Türkiye'nin gördüğü ard arda darbelerde bu ayıplara örnek gösterilebilir.
Türkiye'deki darbeci anlayışını şekil bakımından Osmanlı'daki yeniçerilere ve cemiyet bakımından da İttihat ve Terakki cemiyetine benzetmek mümkündür. Yeniçerilerden farkı, Ayaklanmaların ve yapılan şekli darbe girişimlerinin bahane olsa da ekonomik bir dayanağı olması. Terakkicilerden farkı da yeni bir sisteme geçiş amacıdır. Amaç ne olursa olsun yönetime müdahale etmek isteği anlayışı bizi bugünlere getirmiştir.

Chp'den tek birşey istiyorum. Baykal'ın avukatı olduğu o oluşum vari hareketlerin 80 darbesinde kendi partisini dahi kapatılmasını hatırlasın. Gerisi gelecektir.
.:Ay_Yıldız:. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla