OECD'e üye olan ülkelerin belli şartlara uyuması gerekir uymazsa OECD'den atılması zor değildir . Ülkemizin yetkilileri ve uluslarası kamuoyu OECD üyeliğinin İsraili insan hakları ihlalleri konusunda köşeye sıkıştıracağını daha dikkatli davranmak zorunda bırakacağını açıklamalıdır
Normalde İsrail bu şartlar altında üye olamaması lazım fakat İsrail defalarca veto edildiğinden umutsuluk içinde olduğundan uyması ve dikkat etmesi gereken kuralları umursamıyordu üye olursa belki daha ciddiye alır diyerek üye yapıldı uymazsa yine insan hakları ihlallerine devam ederse OECD'den atılması an meselesidir .
----------------
İsrail bir muradına daha erdi ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)'ye üye kabul edildi.
Türkiye, kararı olumlu karşıladı ama İsrail'i de uyarmayı ihmal etmedi: Bu karar Filistin İsrail'ini meşrulaştıramaz.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Filistinlilerin lobi çalışmalarına rağmen İsrail'i üyeliğe davet etti. OECD'nin Paris'teki merkezinden yapılan yazılı açıklamada Estonya ve Slovenya ile birlikte İsrail'in de üyeliğe kabul edildiği belirtildi.
31 üyeli teşkilattan yapılan açıklamada, söz konusu üç ülkeyle birlikte teşkilatın daha çoğulcu ve şeffaf hale geleceği belirtildi. İsrail Maliye Bakanı Yuval Steinitz, OECD üyeliğinin ülkesi için 'tarihi bir başarı' olduğunu söyledi. Aralarında Türkiye'nin de olduğu üyelerin kabul ettiği İsrail, OECD'ye girmek için üç yıldır çaba gösteriyordu.
Kararı olumlu karşılayan
Türkiye, İsrail'in OECD üyeliğinin hiçbir şekilde Filistin topraklarındaki işgalin zımnen onaylanması veya meşrulaştırılması olarak görülemeyeceği uyarısında bulundu. OECD daimi temsilciliğinden yapılan açıklamada, "Bugünkü (dünkü) Konsey toplantısında daimi temsilcimizin yaptığı beyanatla vurgulandığı üzere, OECD hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ve uluslararası hukukun temel ilkeleri hakkında ortak bir anlayışa sahip benzer görüşlü ülkelerin oluşturduğu bir forumdur." denildi.
İsrail'in, üyeliğinden doğan sorumlulukları eksiksiz olarak ifa etmek ve uluslararası hukuk ihlallerine son vermek zorunda olduğunun altı çizilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Bu bağlamda, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararı uyarınca Gazze Şeridi'ndeki ablukayı kaldırmalı ve dayanılmaz boyutlara varan insani trajediye son vermelidir. İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yerleşim politikaları kabul edilemez. İsrail'in tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmasını ve Doğu Kudüs'ün dini, kültürel, sosyal ve demografik karakterini değiştirmeye matuf politikalarına son vermesini bekliyoruz."
Açıklamada, "Bu vesileyle, İsrail'in OECD üyeliğinin hiçbir şekilde işgalin zımnen onaylanması veya meşrulaştırılması olarak görülemeyeceğini; ilgili BM kararları uyarınca, sadece 4 Haziran 1967'den önce İsrail'in kontrolünde olan toprakların tarafımızca İsrail olarak anlaşıldığını kayda geçirmek istiyoruz." vurgusu yapıldı.
http://www.ihlas.net.tr/detail.asp?id=269566