Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-18-2010, 10:11   #25
Kullanıcı Adı
rizzelli
Standart
Bu, son birkaç asırdan beri ruhlarımızı saran levsiyât sökülüp atılamaz demek değildir. Bu, milletçe çöküntü ve çözülmelerimizin gerçek sebep ve sâikleri sayılan ihtiras, tembellik, şöhret arzusu, makam sevgisi, bencillik ve dünyaperestlik gibi his ve duyguları atıp, İslâm'ın özü ve hakikati olan istiğna, cesaret, mahviyet, diğergamlık, rûhânîlik ve rabbânilik ruhuyla hakka yönlendirilip ve hak duygusuyla arıtılıp şekillendirilmeden.. ve bu anlayış, bu ülkeyi ve bu milleti sarmadan düze çıkma imkânsızlık ölçüsünde zor demektir. Ama, bütün bütün olmaz demek de değildir. Eğer içimizde, öze sadık kalabilmiş, çağı kucaklayabilecek tecdit iradesine sahip bir kısım yiğitler varsa -ki vardır bu yenileşme ve değişme mutlaka gerçekleşecektir.

Bu yenilenmede Allah rızası gâye-i hayâl, ruh bedenin önünde, nefis kalbin idaresinde vazife şuurunu harekete geçirecek temel dinamik, insan ve ülkemizi sevme vazgeçilmez bir tutku, ahlâkîlik hiçbir zaman terk edilmeyecek olan hayâtî bir yol azığı; kâinat, insan ve hayat Kur'ân menşûru altında ayrı ayrı fasıllarıyla sürekli kurcalanan sırlı bir kitap, insan karakteri ve gerçek beşerî değerleriyle önemli bir güç kaynağı, hedef ve gâyenin hakkaniyet ve mukaddesiyeti ölçüsünde, o hedef ve gâyeye ulaştıran yolların Kur'ân ve sünnet yörüngeli olması da şaşmazlığın garantisidir.

Aslında, kurtuluşumuzun reçetesi de diyebileceğimiz; ülke ve insanımızın geleceğinin hedeflenmesi, birkaç asırlık ma'kûs kaderimizin değiştirilmesi gayreti, toplumumuzu yoğurup şekillendirecek ruhun cesetlerimize cân olması, milletimiz adına taptaze tarihî bir sayfanın açılması gibi hususlardır ki, bunlar, ütopyaları aşan bir medeniyet ve yenilenme rüyasının sadece birkaç esasından ibarettir..

rizzelli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla