Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-18-2010, 12:17   #1
Kullanıcı Adı
Ahmet Yasin
Standart
Alıntı:
barışcan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

En popüler siyasetçiler veya muazzam bir spor müsabakası yahut da uluslararası üne sahip bir müzik starı için 50 – 100 bin kişilik bir kitle hayâl süsleyen bir durum iken, İslami duyarlılıklarını, Peygamber sevdalarını ve özlemlerini, bu koşullar altında bu şekilde dışa vuran bölge halkı, anlaşılan bazı “noktaları” ve “odakları” rahatsız etmiş. Hiçbir arada görülemeyecekleri bir araya getirmiş. Ortak önlemler alma yoluna sevk etmiş. Halkın bu islami hassasiyetlerini, Hz. Muhammed (sav)’e olan sevdalarını, Kur’an-ı Kerim’e olan bağlılıklarını, kısacası Allah’a olan yönelişlerini nasıl nötralize edeceklerinin arayışlarına girmişler.

Vurgulamak istediğimiz ilginçlikte tam bu noktada ortaya çıkıyor. Diyarbakır’daki “Kutlu Doğum” programından hemen sonra, Dıyarbakır’da buna cevap niteliğinde bir defile düzenlendi. Ulusal medyanında özel bir önem gösterdiği üç karakter özellikle ön plana çıkarılıyordu. Bunlar Diyarbakır valisi Hüseyin Avni Mutlu, Diyarbakır B.Şehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve defileci Cemil ipekçiydi. Vali ve B.Başkanı Cemil İpekçi’ye bölgeye olan kültürel katkı ve fedakârlığından dolayı özel plaket takdim eylediler. Cemil İpekçi de Mardin ve Diyarbakır’da açtığı ve açacağı mankenlik okullarından bölgede yaptıkları ve yaptıracaklarından heyecanla bahsediyordu. Bilindiği gibi Cemil ipekçi uzun bir süreden beri Mardin’de kendisine üs açmış ve bölgede yoğun kültürel (!) faaliyetler içindedir. Mankencilik ve defilecilik gibi işlerle meşgul...

Benzer şekilde Metin Yazır isimli bir şahıs ta “1. Güneydoğu Anadolu Arjantin Tango Festivali” etkinlikleri adı altında Arjantin’den getirdiği 5 kişilik özel bir ekiple bölgede faaliyetlerine başlamış. Bir yandan bölge illerinde kurslar açmaya çalışırken öte yandan da halka açık ücretsiz temel tango eğitimi etkinlikleri düzenliyor. Batman, Erzurum, Malatya, Mardin ve Diyarbakır’da etkinliklerine başlamış.

Bunlara benzer faaliyetler bölgede yoğunlaştırılıyor. Eş zamanlı olarakda bölge insanınn derdiyle dertlenen, onlara maddi ve manevi olarak yardımcı olmaya çalışan hayır amaçlı Sivil Toplum Kuruluşlarının önü kapatılıyor. Engelleniyorlar. İpekçi ve Yazır’ın kişiliklerinde ifade bulan etkinlikler devlet eli ile desteklenip halk arasında yaygınlaştırılmaya çalışılırken, MUSTAZAF-DER gibi bir kuruluş ise sudan bahaneler ile devlet eli ile kapatılıyor.
Bu kısmı okursanız biraz daha bilgi sahibi olablirsiniz.

Burda anlatılmak istenen yıllardır Kürtler asimile oluyor çığırtkanlıkları yapanlar aslında kürtleri dinlerinden,kültürlerinden ve geçmişinden uzaklaştırarak sözde çağdaşlık adı altında asimile ettikleridir.

Kısaca dindar kürtlerin feryadı denebilir.Kürtleri sadece bdp gözünden bakanlara cevap niteliğinde...

 


Konu Ahmet Yasin tarafından (05-18-2010 Saat 12:21 ) değiştirilmiştir..
Ahmet Yasin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder