05-19-2010, 01:14
|
#20
|
|
İşin içinde özel sektör varsa...
İşin içinde özel sektör varsa...
TKP Zonguldak İl Örgütü tarafından kentte meydana gelen grizu patlamasıyla ilgili "Şaka gibi! Bu insanlar piknik alanında ya da plajda değil ki, sayılarını tespit etmek bu kadar zor olsun. Fakat işin içinde özel sektör varsa, her şey karmaşık ve belirsiz oluyor. Başka ne beklenir ki?" denildi.

TKP Zonguldak İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada Zonguldak'taki grizu patlamasında sorumluluğu olan yetkilileri eleştirdi. Açıklamada yetkililerin çelişkili beyanatları ve patlamanın nedenleri ortaya konuldu. Açıklamada şu konulara dikkat çekildi:
"Göçük altında kalan işçilerin sayısı bile tespit edilemiyor"
"TTK Karadon Müessesi’ne bağlı Yeni Kuyuda -540 kotunda meydana gelen grizu patlaması sonucu yetkililer televizyon kanallarının alt yazılarında, önce 15 işçinin ocakta kaldığını açıkladılar. Bu sayı daha sonra tahminen 25 işçi, en sonunda da 32 işçi olarak kamuoyuna yansıdı. En sonunda bakan Dinçer ocakta kalan işçi sayısını isimlerini de vererek 30 işçi olarak açıkladı. Ve sözlerine şöyle devam etti; '30 kişi olduğunu biliyoruz, ama aşağıda başka isimler var mı, yahut başka insanlar var mı? Onu şimdi görme imkânımız yok. Göçük altında kalan işçilerin YAPI-TEK İnşaat’ın çalışanları olduğu belli, ama sayıları net değil.'
"Şaka gibi! Bu insanlar piknik alanında ya da plajda değil ki, sayılarını tespit etmek bu kadar zor olsun. Fakat işin içinde özel sektör varsa, her şey karmaşık ve belirsiz oluyor. Başka ne beklenir ki?
"Gaz ölçümleri normal değerlerde çıktıyla, patlama nasıl oldu?"
Yine aynı bakanın açıklamalarından hareketle sormak istiyoruz; olayın gelişimini dakika-dakika sıralarsak, 12.59 civarında gaz ölçümü yapılmış gaz oranı çok normal görülmüş. 13.03’te ise dinamit patlatılmış ve gaz oranının normal ölçülerden yüksek olduğu tespit edilmiş. Saat 13.24’te tekrar ölçüm yapılıyor, ölçüm sonucunda bütün değerler normal çıkıyor ve dört dakika sonra, yani 13.28’de de grizu patlaması meydana geliyor! Bugünkü (18.05.2010) açıklamalardan grizu patlaması sonucu göçük meydana gelen ocakta gaz oranının hala normal değerlerin çok üzerinde olduğunu öğreniyoruz. Bu açıklamalar, sanki bir dedektif filminden alınma gibi.
"Ocakta patlama olduğu gün, olay yerinde %5 oranında bulunan metan gazı, sadece 21 dakika içerisinde, yapılan havalandırma sonucunda normal seviyeye düşürülebiliyor da, bir gün geçtikten sonra bile ocakta hala yüksek oranda gaz bulunuyor. Bu durumda ya birileri çok beceriksiz, ya da birileri bu durumu çok mu hafife alıyor? Kamuoyu olarak bu soruların cevabını bilmenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte, gaz oranı değerlerinin normal çıktığı gaz ölçümünden dört dakika sonra grizu patlamasının nasıl meydana geldiğini de…
"Yönetmeliklere uygun sondaj çalışmaları yapıldı mı?"
"Gelik kuyu (75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu) başında görüştüğümüz maden işçileri, eskiden beş kişinin yaptığı işin şimdi bir kişiye yaptırıldığını dile getirmekle yetinmeyip, bunun yanında ocaklarda yeterli sondaj çalışmasının yapılmadığını, bu nedenle de grizu patlamalarına davetiye çıkartıldığını belirttiler. Açalım ve soralım: Asgari 20 metrelik sondaj yapılıp gaz ölçümü alındıktan, eğer gaz varsa yeterli havalandırma yapıldıktan sonra çalışmalara devam edilmesi ve inişli çıkışlı gaz oranı önlenemiyorsa, yeraltı maden ocaklarında çalışmayı düzenleyen tüzük ve yönetmelikler doğrultusunda işçilerin o işyerinden derhal tahliye edilmesi gerekirken, işçiler neden tahliye edilmemiştir? Bunun nedenini ve yönetmeliklere uygun sondaj çalışmalarının yapılıp yapılmadığını işçiler ve kamuoyu adına bilmek istiyoruz.
"Karadon'daki yaşanan katliamın gerçek nedeni belli"
"Bu soruları sormakla birlikte, bizler bu soruların yanıtlarını çok iyi biliyor ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz; Karadon’da yaşanan bu katliamın gerçek nedeni, özel sektörün aşırı kar hırsı ve insan hayatını hiçe sayan ve çalıştırdığı personeli iş kanunlarına tabi işçiler olarak değil de, işverenin keyfi uygulamalarına tabi köleler olarak görme anlayışıdır.
"Firmanın yapmakta olduğu sadece ikisi madenle ilgili"
"Bakan Dinçer’in açıklamasıyla devam edelim; “Müteahhit firma yeni değil, uzun yıllardır çalışan bir müteahhit. O açıdan bakıldığında orada herhangi bir sorun görmedik”. Bu firma 1991 yılında faaliyete geçmiş. Epeyce eski bir kuruluş tamam ama; yaptığı-yapmakta olduğu işlerden sadece ikisi madenle ilgili. Yani bu işte aman-aman deneyimli bir firma değil. Üstelik Karadon da işim bitim tarihi aşılmış durumda. Bu nedenle gerekli-yeterli önlemler alınmaksızın çalışmalar yoğunlaştırılmış olamaz mı?
"Bakan yol var diyorsa, diyeceğimiz bir şey yok"
"Son olarak maden ocaklarının yakınında neden helikopter pisti yaptırılmadığını ve ocaktan yaralı çıkartılsalar bile o işçilerin merkeze naklinde katetmeleri gereken Kilimli-Gelik arasındaki mesafeyi sağ olarak çıkma şanslarının ne olacağını da soralım. Bakan bizzat geldi, gördü, yaşadı. Eğer haritalarda karayolu diye belirtilen ilkelliğe yol işte, ne var, hiç yolu olmayan yerler vardır diyebiliyorsa, bizim diyeceğimiz bir şey yok. Sonuçta AKP iktidarının emeğe-emekçiye, yoksul halka verdiği değerin göstergesi işte demekten başka.
kaynak
|
|
|