05-20-2010, 13:56
|
#1
|
|
21. Yüzyıl Türkiye'si göçük altında
21. Yüzyıl Türkiye'si göçük altında

Limter-İş'in Zonguldak'taki grizu faciasına ilişkin açıklamasında, "En son göçük altıda günlerdir kurtarılmayı bekleyen otuz işçi arkadaşımız içimizi acıtan ve ruhumuzu paramparça eden durumu ise bir kez daha hükümetin ve devlet bürokrasisinin ayıbını gözler önüne serdi. Göçük altında kalanın işçiler değil de Türkiye dedirtircesine” denildi.
DİSK/Limter- İş Sendikası tarafından Zonguldak’taki grizu patlamasına ilişkin açıklamada, “İş kazalarında dünya üçüncülüğünü, Avrupa birinciliğini kimselere kaptırmayan Türkiye iş kazaları ve iş cinayetleri merkezi olmaya devam ediyor. Tersanelerden, kot taşlamaya, tarım işçilerinden madenlere, iş cinayetleri biri birini izliyor. En son göçük altıda günlerdir kurtarılmayı bekleyen otuz işçi arkadaşımız içimizi acıtan ve ruhumuzu paramparça eden durumu ise bir kez daha hükümetin ve devlet bürokrasisinin ayıbını gözler önüne serdi. Göçük altında kalanın işçiler değil de Türkiye dedirtircesine” denildi.
1992 yılında 262 madencinin hayatını kaybettiği facianın da hatırlatıldığı açıklamada şöyle denildi:
“Günlerdir gözlerimiz televizyon ekranlarında, göçük altında kurtarılmayı bekleyen işçilerde. En son yirmi sekiz işçi arkadaşımızın cesedine ulaşıldığı haberi televizyon ekranlarına son dakika haberi olarak düştü. Cinayetlerini devlet ve özel televizyonlarından resmen ve naklen izledik, izlettiler. Televizyon ekranlarına çakılıp kalarak cinayetlerine bizi de ortak ettiler.
Tıpkı 1992 yılında 262 işçi arkadaşımızın kozlu maden ocağında ölümünde olduğu gibi. Onlarda dört gün kurtarılmayı beklemişler ve kazma saplarına ‘dört gün oldu hala kimse gelmedi’ diye yazmışlardı. O günden bu güne ne patronların, ne devlet bürokrasisinin ne de hükümetlerin zihniyetlerinde bir şey değişmedi.”
Limter- İş açıklamasında, “Şayet silaha ve kirli savaşa harcanan paranın yüzde biri İşçi Sağlığı İş güvenliğine ayrılsaydı 21. yüzyıl Türkiye’sinin resmi bu olmazdı. Hayvan mamasına harcanan dolarların, parfüme yatırılan Euro’ların onda biri insanlığa yatırılsaydı o arkadaşlarımız göçük altında can vermezdi” denilerek, maden işçilerine ve işçilerin ailelerine başsağlı dilekleri iletildi.
“Patronlar, taammüden adam öldürmekten yargılansın”
“15 gün(4–5 Mayıs) önce 24.sünü düzenledikleri işçi Sağlığı ve İş güvenliği haftasında yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla övünüp bol nutuklar atan hükümet sözcülerine ve devlet bürokratlarına bir kere daha hatırlatıyoruz; Zonguldak madenlerinde yaşanan vahşeti daha önce yaşanan iş cinayetlerinde yaptığınız gibi ‘teknik nedenlerini araştırıyoruz’ diyerek ölümlerin nedenini karartarak sorumluluktan kendinizi kurtarma çabasından vazgeçin” çağrısında bulunan Limter İş, “sorun teknik değil yapısaldır” diyerek şu taleplerde bulundu:
“İş cinayetlerine sebebiyet veren patronlar, taammüden adam öldürmekten yargılansın,
Taşeronlaştırma, esnek ve güvencesiz çalışma yasaklansın,
İşçi sağlığı ve iş güvenliğine gerekli değer ve önem verilmeli ve çalışma yaşamı yaptırım gücü olan sendikalar, TTB, TMMO, BARO, Bilim İnsanlarından oluşan ve yaptırım gücü olan Bağımsız Komisyonlar tarafından incelenmeli ve denetlenmelidir.”
http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavg...a-haberi-28535
|
|
|