Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-20-2010, 17:03   #2
Kullanıcı Adı
Ak_Gencim
Standart
Alıntı:
Hüdaverdi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yunanistanlılar hristiyan ama onlarda aç durumda şuan.Ülkenin durumunu görüyorsun,açlığın dinle bir alakası olmadığı düşüncesindeyim.Avrupadaki ülkelerin İslam karşıtı eylemine karşın bizimde aynı tutumu karşılamamız onları daha fazla alevlendirmez mi bu konuda yoksa İslamın hoşgörülüğünü sergileyip avrupa ülkelerinin iki yüzlülüğünü gerçek yüzünü göstermiş olmaz mıyız ? Ayasafya Camii'nin ilerisinde Çemberli taş semti var,onun civarında eski bir yıkık kilise üzerine yanılmıyorsam Fatih Sultan Mehmet zamanında üzerine camii yapıldı.Camii üzerine kilise yapılsa nasıl hisedersin ?.

Ayasofyanın ibadete açılmasını elbet bende istiyorum,yazdığım gibi ezansesini duymak nasip olur inşallah bize.Ama restore çalışmasıyla kiliseyedönüştürülmesi arasında bağ kuramadım.Tabanında bulunan İsa figürleri Osmanlıdan bu yana durduysa ve insanları,devlet yöneticileri (Osmanlı) bundan rahatsızlık duyup onları sildirmediyse sorun olmaz elbet.Tarihi restore etmekle kilisiye dönüştürmenin arasında bir bağ yok benim açımdan.

Velev ki tüm çalışmalar Ayasofyanın kiliseye dönüştürülmesi için yapılıyor ve kilise olarak açılacak ise,emin olun başbakanın ölümü elimizden olur.Buna hiç bir insanoğlu müsade etmez.Ayasofya yıkılır gerekirse ama yine de kilise olmaz.Orayı müze yapanşahsiyetlere üfürün.
1.Ben size yanlış ifade etmişim demekki.Siz anlarsınız diye düşündüm.Orda müslüman olduğun müddetçe hayat ve iş hakkı yok demeliydim herhal.Bunları nerden biliyorsun diyebilirsiniz fakat ben Yunanistan'da yaşayan sonrada Almanya'ya giden arkadaşlarımdan biliyorum.
2.İse restore edilmekle klise arasında şu bağ vardır efendim.

1930 ile 1935 yılları arasında restorasyon çalışmaları nedeniyle halka kapatılan Ayasofya’da Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle bir dizi çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar arasında çeşitli restorasyonlar, kubbenin demir kuşak ile çevrilmesi ve mozayiklerin ortaya çıkarılıp temizlenmesi sayılabilir.
Ayasofya’nın sistemli olarak incelenmesi, restorasyonu ve temizlenmesi ABD’ndeki Bizans Enstitüsü (the Byzantine Institute of America) adlı kurumun 1931'deki ve Dumbarton Oaks Alan Komitesi’nin 1940’lı yıllardaki girişimiyle sağlanmıştır. Bu kapsamda yapılan arkeolojik çalışmalar K. J. Conant, W. Emerson, R. L. Van Nice, P.A. Underwood, T. Whittemore, E. Hawkins, R. J. Mainstone and C. Mango tarafından sürdürülmüş ve Ayasofya’nın tarihine, yapısını ve dekorasyonuna ilişkin başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ayasofya’da çalışmalarda bulunmuş diğer isimlerden bazıları A. M. Schneider, F. Dirimtekin ve Prof. A. Çakmak’tır. Bizans Enstitüsü ekibi mozayik arama ve temizleme işleriyle uğraşırken, R. Van Nice yönetimindeki bir ekip de, binanın, taş taş ölçülerek rölövelerini
çıkarma çalışmasına girişmiştir. Çalışmalar halen çeşitli uluslardan bilim insanlarınca sürdürülmektedir. Kaynak:Wikipedia


Ayasofyanın eksi yüzünü göstermeye çalışıyorlar malesef!!!Siz inanmazsınız diye wikiden alıntı yaptım.

3.Müze'nin kliseye dönüşeceğini ben belirtmedim.Zaten öle bir şey olmaz.Fakat ibadete izin verilmesi bu konuda müsamaha gösterildiğinin ve bizim sınırlarımızın aşıldığının bir göstergesidir.Ve Avrupa'nın Ayasofya'ya verdiği önemi göstermektedir.

Konu Ak_Gencim tarafından (05-20-2010 Saat 17:07 ) değiştirilmiştir..
Ak_Gencim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla