Kanaatkâr ve tok gönüllü olunuz. Açlik mümkündür, normaldir. Anormal olan tok iken açlik korkusu çekmektir. Açliga müptela olanlar bir kez sikinti çekerler. Ama açlik korkusu denen belaya mübtela olanlar ömür boyu sikinti çekerler, isterse servetleri yedi sülalelerine kâfi gelsin. Bu nedenle aç kalma korkusu, aç kalmanin kendisinden bin defa daha beterdir. Bu hastaliga yakalananlara dünyanin tümünü verseniz doyuramazsiniz. Iste yigma ve biriktirme hirsi burdan gelir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 94; Düsün yayincilik)
***
Digergâm olunuz, hodgâm olmayiniz. Eger insanlar inandiklari bir dünyayi rahatlarindan, servetlerinden, konforlarindan, hayatlarindan fedakâlarik yapmadan kurabileceklerini düsünüyorlarsa, koskoca bir insanlik tarihi onlari yalanlayacaktir. Batil ehlinin davasi için yaptigi fedakarligi, hak ehli hak davasi için yapamiyorsa zaferden söz etmesi de abes olacaktir. Çünkü hayatin en degismez yasasidir: “Insan için ancak çalismasinin karsiligi vardir.” Kur’an böyle buyurmaktadir. Buradaki sart “çalismak”tir. Bir insanin hak yolda olusu, tembelliginin mazereti olamaz. Kazananlar, çalisanlar olacaktir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 131; Düsün yayincilik)
***
Bir mecliste gündemi iyice kavramadan söze girmeyiniz. Meclise gelen ilim ve irfan sahibi, yasli ve hasta kisilere yer veriniz. Bu bir feragat, dolayisiyla tasadduktur. Meclisten izin istemeden kalkmayiniz. Her mecliste sohbete baslarken Kur'an'dan bir sure ve dua ile baslamayi, bitirirken de istigfar ile bitirmeyi itiyad haline getiriniz. Biliniz ki Nebi aleyhisselam böyle yapardi. Bu, meclisin manevi havasini etkileyecek, unutulan bir sünnet ise ihya edilmis olacaktir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 134; Düsün yayincilik)
|