Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-25-2010, 10:22   #1
Kullanıcı Adı
rizzelli
Standart Öcalan/PKK muhatap alınmalı mı?...Mehmet METİNER...STAR
Öcalan/PKK muhatap alınmalı mı? Mehmet METİNER
“Bağımsız Kürdistan!” talebinin silahsız gerçekleşmeyeceğini herkes bilir. Ama dil, kültürel haklar, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi talepler ancak demokratik siyaset yoluyla gerçekleştirilebilir. 10 sene önce telaffuzu dahi vatana ihanet olarak değerlendirilen, “bölücülük” biçiminde suçlanan Kürtçe radyo ve televizyon bugün hayatımızın bir gerçekliğine dönüşmedi mi?
26 yıl daha savaşmayı göze alan bir örgütün, demokratik siyaset yoluyla çok daha kısa bir sürede elde edilebilecek haklı demokratik talepler için sabırsızlık göstermesi, Kürt sorununun çözümü yönündeki hassasiyetle bağdaşır nitelikte değildir.

Artık şu gerçeğin herkes tarafından, ama özellikle de Türkiye Kürtleri tarafından netlikle görülmesi gerekiyor: PKK, Kürtlüğü sadece bir mobilizasyon aracı olarak kullanıyor.

***

PKK güç gösterisinde bulunuyor.

Terörü/şiddeti toplumsallaştırabilecek güç ve kabiliyete sahip olduğu mesajını veriyor.

Şiddet siyasetiyle amaçlanan iki şey var. Birincisi, oluşacak toplumsal öfke dolayısıyla demokratik açılımın askıya alınmasını sağlamak. İkincisi, Öcalan/PKK muhatap alınmadan bu sorunun hiçbir şekilde çözümlenmeyeceği kanaatini pekiştirmek...

Bu süreçte iki önerme kesin bir kanaate dönüştürülmek isteniyor: 1. “Kürt sorunu Öcalan/PKK muhatap alınmadan asla çözülmez!”, 2. “Kürt sorunu çözülmeden, demokratikleşme olmaz.”

Oysa her iki önerme de yanlış. Doğrusu şu: Kürt sorunu, Öcalan/PKK muhatap alınmadan çözümlenebilir bir meseledir. Hükümetin “demokratik açılım”la benimsediği zihniyet bu açıdan sorunu kökten çözebilecek en doğru zihniyettir. Eksiksiz bir demokrasi içinde, sadece Kürt sorunu değil, diğer tüm sorunlarımız çözülebilir. Demokrasiyi eksene almayan Kürt/çü bakış açıları, gerçekte Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü derinleştirmekten öte bir işe yaramaz.

***

Ortada bir şiddet sorunu var. Bu şiddetin sürdürücüsü de PKK.

Birileri PKK muhatap alınmadan bu şiddetin sona erdirilemeyeceğini bu yüzden söylüyor.

Oysa “Kürt meselesi” ile “PKK meselesi” birbirinden ayrı.

Savaşın muhataplarıyla ancak savaşın çözülebileceği iddiası, ilk bakışta doğru gibi görünüyor olsa bile, gerçekte Türkiye’nin özgül koşulları düşünüldüğünde bu önermenin bizatihi kendisinin sorunlu olduğu fark edilebilir.

“Öcalan/PKK resmen muhatap alınmalı!” önerisini tam da bu süreçte dillendirmek, sorunu daha bir katmerleştirir.

Öcalan’la veya PKK’nın kimi yöneticileriyle geçmişte oturulup konuşulduğu sır değil.

Bu tür işler, devletin ilgili istihbarat birimlerinin işidir. Gizli saklı yapılır. Terörün/şiddetin can almaya başladığı bir dönemde bu tür bir öneriyi silah zoruyla dayatan PKK’nın da, samimi niyetlerle PKK’nın muhatap alınması gerektiğini söyleyenlerin de tuttukları yol, çözüme katkı sağlayan bir yol değil.

***

PKK’nın etkilediği Kürtler, PKK’nın silah bırakması halinde devletin/hükümetin tekrar kendilerini unutacağına ve demokratik açılım sürecini rafa kaldıracağına inanıyor.

Bunun böyle olmadığını göstermek çok önemli.

Öcalan’la/PKK’yla hiçbir şekilde hiçbir vakit konuşulmamalı diyenlerden değilim. Ancak bugünkü şartlarda bunun telaffuzunun dahi sorundan nemalananların işine yaradığını görmek gerektiğini hatırlatıyorum.

***

PKK kalıcı bir barışa katkı sunmak istiyorsa, silahlı güçlerini sınır dışına çekmeli ve ölüm kusan silahlarını koşulsuz bir biçimde susturmalıdır.

İşte o zaman “demokratik açılım”ın öngördüğü demokratik standartların yükseltilmesi çabaları bir yanda hız kazanırken, öbür yanda da silahlı mücadelenin sonlandırılması için gerekli olan tüm çareler devreye sokulur.

Baykal’ın, “Silahların susturulduğu bir dönemde bütün çareler denenir” sözüne yürekten katılıyorum.

Bu süreçte en doğrusu, PKK’nın değil BDP’nin muhataplığının gündemleştirilmesidir.

Herkesten önce PKK, BDP’nin elini bir muhatap olarak güçlendirmelidir. PKK, BDP’ye güvenmezse kim niye güvensin? Bunu yapmayan PKK’nın barış isteği havada kalır. PKK’yı ısrarla muhatap olarak dayatan BDP’de siyaseten kendini hiçleştirmiş olur.

Silahların gölgesinde yapılan muhataplık tartışmalarının sürece zarar verdiği artık görülmelidir.

 

rizzelli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder