Kalıbımı kıblede tutmak için ince ince ölçümler yapacak kadar hassas iken, kalbimin
kıblesini aramayı bile lüzumsuz gördüğüm bir hoyratlığın içinde yakalıyor beni.
Kalbime ettiğimin azıcığını kalıbıma etsem, yakama yapışan o kadar
çok olur ki! Gözümü kör etsem, yüzümü çizsem ne kadar
acıyanım olur! Gönlümü köreltmişim, özümü köz
etmişim, kim duya, kim acıya, kim kıza?
(Senai Demirci)