06-28-2010, 17:40
|
#2
|
|
Alıntı:
Adem Etyemez Nickli Üyeden Alıntı
Şeyh Said Bitlis bölgesinde yaşıyan, dindar Nakşibendi Şeyhlerinden bir zattır. O, bu dönemde yapılanlar ve çıkarılan kanunları kabüllenmez, dinine aykırı bulur. 1924 yılı son aylarında Şark vilayetlerinin bazı bölgelerini dolaşarak, çıkan kanunların ve Hükemetin tutumunun İslam dinine ve kanunlara zıd olduğunu anlatmış, kendisine bi'at edilmesini temin etmeye çalışmıştır. Topladığı insanlardan oluşan bir heyeti de Ankara'ya temsilci olarak gönderip bu yanlışların düzeltilmesini istemektedir.
Bu süreçte Bediüzzaman'a Şeyh Said'ten bir mektup gelir. Şeyh Said bu mektubunda: "Efendim! Sizin nüfuzunuz kuvvetlidir. Bu harekatımıza iştirak buyurur yardım ederseniz, galip oluruz." diyerek Bediüzzaman'ı ayaklanmaya davet etmiştir. Mektubu okuyan Said Nursi kendisine şu cevabı yazdı: "Türk milleti asırlardan beri İslamiyetin bayraktarlığını yapmıştır. Çok veliler yetiştirmiş ve şehidler vermiştir. Böyle bir milletin torunlarına kılıç çekilmez. Biz Müslümanız, onlarla kardeşiz, kardeşi kardeşle çarpıştırmayınız. Bu şer'an caiz değildir. Kılıç harici düşmana karşı çekilir. Dahilde kılıç kullanılmaz. Bu zamanda yegane kurtuluş çaremiz, kur'an ve iman hakikatleriyle, tenvir ve irşad etmektir. En büyük düşmanımız olan cehaleti izale etmektir. Teşebbüsünüzden vazgeçiniz. Zira akim kalır. Birkaç cani yüzünden binlerce masum kadın ve erkek telef olabilir... Türk- Kürt birdir, kardeştir. Türk milleti bin senedir İslamiyete bayraktarlık etmiş, dini uğrunda milyonlarca şehit vermiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedekar İslam müdafilerinin torunlarına, Türk milletini kılıç çekilmez ve ben de çekmem." Bu şekildeki cevabında Şeyh Said'e hem red ve hem neticesiz mücadelelerden vazgeçmesini ifade etmiştir.
üstad eserleriyle yaşıyor adlı yazı disinden alıntıdır.
|
çok güzel söylemiş Bediüzzaman Said Nursi, teşekkürler aktardığınız için..
|
|
|