Mithat Cemal KUNTAY’ın Mehmet Akif hakkında yazdığı kitap,yazarın kendisini Akif karşısında oturtma çabasını olduğu kadar Akif’i kendi fikriyatı konusunda giydirme gayretini temsil eder.Dolayısıyla o kitaptaki Akifbir miktar idealize edilmekle birlikte Mithat Cemal karşısında entelektüel andropoz geçirmektedir.Yani boyları eşitlenmiştir.
Bu tabi hatıratların kaderidir birazda.İnsanlar kendilerini tarihe karşı savunmak isterler ve hatırat tam da bunun için yazılır.Cepheler belirlenmiş,geçmiş bir döneme ait olaylar ,bu yeniden dağıtılan cephelere göre konumlandırılmıştır.Yeni düzene ayak uydurmuştur bir bakıma…Olayları da bu perspektifte çarpıtır yazar.Bazen kendisi de farkında olmaz.Hafızası oynar kendisi bu oyunu.Her dönemde haklı olmak:İnsanoğlunun beceremeyeceğini bildiği ama yine de oynamaktan vazgeçmediği ezeli oyunun adıdır bu.
Kuntay’ın Akifi ,müthiş bir Abdülhamid düşmanıdır.Ondan yalnız manen değil,maddeten de iğrenirmiş Mehmet Akif.Bir gün beraberce Beyazıt’a çıktıklarında halk koşuşturmaya başlar.Kendileri de ne olduğunu anlamadan koşuya katılırlar.Bu sırada Akif kalabalığı yarıp neler olduğunu öğrenmeye çalışır.Kalabalığın arasına girmesiyle çıkması bir olur.Rengi sapsarıdır.Midesi bulanmaktadır.Hasta falan değildir.Ömründe ilk defa Abdülhamid’in yüzünü görmüştür ve bulantısı ondandır.
Mithat Cemal’in Akif’ine bakarsak ,o,31 Martı da Abdülhamid’in yaptığına inanmış biridir.
Nitekim Abdülhamid’e sahip çıkan Hint aydınlarının gazetelerinde yazdıkalrı Ferit Vecdi adlı reformist Mısır gazetelerinde cevap vermiş ve 31 Martı tezgahlayanın Abdülhamid olduğunu savunmuştur.Akifte bu cevabı aynen tercüme ederek Sırat-ı Mustakim dergisinde yayımlamıştır.
Gerçektende Safahattaki şiirlere bakılınca ağır suçlamalar yönelttiğini görmekteyiz.Bunu paylaşmayacağım zira Blur gerekli şiiri paylaştı.
…
Ancak Akif’in sonradan bu görüşlerinden vazgeçtiğine dair açık bir bilgiye sahip değiliz.Safahat’ın 6. kitabı olan Asımdaki semerci hikayesi bike Abdülhamidin kıymetini anlamaya değil beterin beteri varmış dedirtmelere atıfta bulunmuştur.Bu bakımdan Akifin ideolojisine karşı olduğu Tevfik Fikretle Abdülhamşd sözkonusu olduğunda aynı kulvarda kalması üzerine düşünülecek bir noktadır . ANCAK ANCAK ANCAK
SAFAHATIN SON BÖLÜMLERİNDE BU TAVRINDAN PİŞMANLIK DUYDUĞU NU BELİRTEN MISRALARID ABULMAK MÜMKÜN.Mesela
Giden semerciyi derler bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil , basbayağı muallimdi.
|