Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-27-2010, 09:53   #5
Kullanıcı Adı
novek
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Niye gülünsün ki? Borsa'daki şirketler Türkiye'de faaliyette bulunmuyorlar mı? Evet, Türkiye'de faaliyette bulunuyorlar. Peki bu şirketlerin hisseleri değerlenirse ve bu şirketler daha da zenginleşirlerse bunun faydası ülkeye ve millete yansımaz mı? Evet, yansır. Durum bu kadar açık ve nettir.
yakında zamanım olursa ekonomi bölümüne uzun bir makale yazıcam borsa ile ilgili ozaman anlayacaksınız. borsanın nasıl 3 kagıt ekonomisi oldugunu. ve ulkeye gerçekte hiç bir faydası olmadıgını.
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Herkesin açık ve net olarak bilmesi gereken ilk gerçek, menkul kıymetler borsasının iniş ve çıkışlarıyla ülke ekonomisinin gelişim düzeyi bire bir ilişki içinde değildir.
Menkul kıymetler borsası, borsada işlem gören şirketlerin, hisse senetleri karşılığında borçlandıkları ikincil el piyasa durumundadır. Bir bakıma menkul kıymetler borsası, şirket hisselerinin ikinci kez karşılık gösterilerek ipotek edildiği kredi kurumudur. Kendi öz sermayelerinin yetersiz kaldığı ve banka kredileriyle gerekli sermayenin bulunamadığı koşullarda menkul kıymetler borsası, hisse senetleri karşılığında borsa şirketlerine kısa vadeli borçlanma olanağı sağlar. Dolayısıyla borçlanma, her türlü kısa vadeli borçlanmanın kurallarına göre gerçekleşir, yani yüksek getiri (faiz) koşullarına göre. Diğer yandan, şirketin öz varlıkları banka kredileri karşısında ipotek olarak verildiğinden, borsada işlem gören hisse senetleri ikincil ipotek işlemleri kapsamına girer. Bu nedenle, satın alınan hisse senetlerinin gerçek bir karşılığı bulunmamaktadır. Şirketin iflası durumunda, borsada satılan hisse senetleri karşılığında hiçbir şey alınamaz.
Menkul kıymetler borsası bu özellikleri nedeniyle tam bir belirsizlik içinde çalışır, dolayısıyla her türlü spekülasyona açıktır. Bu yüzden, borsa ile spekülasyon sözcükleri her zaman birlikte kullanılır. Ve bilineceği gibi spekülasyon, "ilerde meydana gelebilecek fiyat dalgalanmalarından yararlanarak kazanç sağlamaktır, vurgunculuktur".[1*] Bu bağlamda, borsada, spekülasyon ile vurgunculuk, vurgunculuk ile fırsatçılık birbiriyle özdeş sözcükler durumundadır.
Borsada spekülasyon, herhangi bir hisse senedinin değerinin yükseleceği ya da düşeceği beklentisi yaratılarak gerçekleştirilir. Hisse senedinin değeri düşük, şirketin durumu kötü olsa bile, "değeri yükselecek" beklentisi yaratılabilindiği sürece, bu hisse senetlerine yönelik bir talep ortaya çıkartılabilinmektedir. Bu amaçla, her türlü yazılı ve görüntülü iletişim araçları kullanılarak, hedef alınan hisse senedi konusunda istenilen beklenti oluşturulur. Bu nedenle borsa, her durumda yanlış bilgi ve haberlerin ortalıkta dolaştığı, birbiriyle çelişen haberlerin sürekli piyasaya pompalandığı tam bir yalan, riya ve ikiyüzlülük merkezi durumundadır. Borsanın her yükseliş ve inişi, her durumda bir başkalarının aldatılması, kandırılması ile belirlenir. Bu yüzden menkul kıymetler borsası, küçük mülk sahiplerinin ellerindeki parasal kaynakların bu yalan ve ikiyüzlülük ortamı içinde bir elden başka bir ele sürekli aktarıldığı bir mekanizmaya sahiptir. Bu mekanizma, ekonomik kriz dönemlerinde bu mülk sahiplerinin mülksüzleştirilmeleri için kullanılır. Bir başka deyişle, menkul kıymetler borsası, küçük mülk sahiplerinin (küçük-burjuvazinin) ekonomik kriz dönemlerinde mülksüzleştirilmesinin bir aracı durumundadır.
http://www.kurtuluscephesi.com/kurcep1/kc65_1.html

Konu novek tarafından (07-27-2010 Saat 11:01 ) değiştirilmiştir..
novek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla