Alıntı:
|
ergin Nickli Üyeden Alıntı
Bence Başbakan uzlaşma kelimesini yanlış yerde ve yanlış zamanda kullandı. Bunun zamanı bence 22 temmuz akşamı olmalıydı. En geçerli seçim kozunu kendi kendine kırmış oldu. Bu beni çok üzdü.
Ak Parti'nin seçim stratejisinin oturduğu ana eksen olan Cumhurbaşkanı'nı cumhurun seçmesi hedefinin bence kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor. Neden mi?
1) Farzedin ki Abdüllatif Şener üzerinde anlaşıldı ve 11. cumhurbaşkanı Abdüllatif Şener oldu. Peki mevcut anayasa referanduma gitmişken, referandumdan "EVET, Cumhurbaşkanını Halk Seçsin" çıktıktan sonra o koltukta sizce rahat mı edecek?
2) Bugün halk seçmesin diyen CHP zihniyeti, o gün geldiğinde "İn ordan aşağıya, İstifa et, halk seçecek!" demez mi?
Bence şu politika izlenmeli;
Ak parti seçim sonrası uzlaşı aramalı, ve uzlaşıyla bir nevi geçici cumhurbaşkanı seçilmeli ve Kasım ayında halk kendi cumhurbaşkanını kendi seçmelidir. Yoksa önümüzdeki 4 yıllık sürede Ak parti rahat yüzü görmez.
Arkadaşlar, bu şekilde hakkı yenen "Abdullah Gül" tekrar aday olursa Kasım ayında 12. Cumhurbaşkanı olarak çankayaya çıkar.
|
daha önceki mesajlarımda da yazdım...
arkadaşlar bizim için Şener=Arınç=Gül=Erdoğan
o koltuğa hangisinin oturduğu o kadar da önemli değil...
evet ben de katılıyorum uzlaşı kelimesi çok yanlış bir zamanda söylendi...
o kadar yanlış bir zamanda söylendiki Baykal bunu ağzına sakız yaptı...
zaten ağzına sakız yapacak bir şey arıyordu...
ama onların hiçbirşeyde uzlaşıya gideceğini sanmıyorum...
bence Abdullah GÜl'ün hakkı yenilmedi...Aday oldu ve seçtirmediler...
hem de çok komik gerekçelerle...
ve bu saatten sonra Şener olmuş, Gül olmuş o kadar da önemli değil...
bakarsınız bu adaylardan çok faklı kişilerin üzerinde de anlaşma sağlanabilir...