Recm cezası çok eskiden beri uygulanan bir ceza. Hem incilde hem tevratta yer alır. Tevrat;
"..eğer bir adam kentte başka biriyle nişanlı ergen bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa ikisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz."
İncil ise Hz. İsa'nın "recmde günahsız insanlar taş atsın" sözüne yer verir.
Kur'an'da ise konuyla ilgili tartışma götürmeyecek kesin bir hüküm vardır;
"Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine derilerini incitecek şekilde yüz kırbaç vurun. Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman ediyorsanız eğer, Allah’ın dininde, şeriatın hükümlerini uygulamada, acıma duygusu onları cezalandırmanızı engellemesin. Onların alenen cezalandırılması sırasında, onurlarını kıracak, kamuoyu baskısı ve tepkisi sağlıyacak ölçüde mü’minlerden bir cemaat de hazır bulunsun."(Nur2)
Recm cezası peygamberimizden önce vardı. Eldeki kaynaklara göre de peygamberimiz zamanında da uygulandığı söylenir. Müslüman ülkelerde recm cezası bir sünnet olarak uygulanır.
Recm cezasını bir sünnet olarak uygularken, göz ardı edilen önemli bir husus vardır. O husus ise Peygamberimiz zamanında uygulanan recm cezası Nur suresi gelmeden önce mi yoksa Nur suresi geldikten sonra mı uygulandı? İşte bu sorunun cevabı bilinmemektedir.
Ebû İshâk eş-Şeybânî (rahimehullah) anlatıyor: “İbnu Ebî Evfâ (radıyallâhu anh)’ya:
“- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hiç recm tatbik etti mi?” diye sordum. Bana: “Evet!” cevabını verdi. Ben tekrar:
“- Nür süresinin nüzülünden önce mi, sonra mı?” diye sordum. “Bilmiyor’um!” dedi.”
Buhârî, Hudud, 21, 37; Müslim, Hudud 29, (1702).
|