[Üç mevsim]

BenHur Nickli Üyeden Alıntı

Şimdi bizim insanımızda veya genel müslümanlarda bir önyargı var.Sanırsınız Rabbimiz tüm evliyaları Allah dostlarını veli ve kutup insanları bundan yüzlerce yıl önce göndermiş.Sonra nesilleri tükenmiş..Yani bir Gazali Mevlana Buhari İbrahim Hakkı ..ve diğerleri asrımızda mümkün değil çünkü öyle adam olmak için en erken 200 yıl önce çene kapamış olmak gerek..Oysa Mevlana dan daha da derin Gazaliden daha da önde alimler GELECEKTİR veyahut gelmiştir..Rabbimiz asrımız insanlarına HAKSIZLIK mı ediyor ki asırlar öncekileri Mevlanalar ile beslerken asırdaşlarımızı boş geçsin..Bu yüzden bu Gülendir değildir tartışması beni ilgilendirmez-özneldir-ancak geçmişi kutsamak yerine asrımıza bir göz açmak gerek.

mavera yani Ahmet abiye, Muhammet Polat'a, Benhur'a katılıyorum. Bakınız burada Benhur'un söyledikleri doğrdur...


hipermuhafazakar'un bu benzetmesi isabetlidir. İki alimimizi de incelediğimizde ortaya çıkan tablodan bugün Fethullah Gülen Hoca zamanın Mevlana'sıdır denebilir rahatlıkla...


Buna dair Mustafa İslamoğlu'nun İslami camiada ses getiren ve herkesi bu konuları düşünmeye sorgulamaya sevkeden Üç Muhammed kitabına dönüyorum. Mesele şudur ortada üç peygamber tasavuru üç peygamber algısı var diyor İslamoğlu;

- bunlardan birincisi; topu havadan taça atanlardır. Yani Peygamberimizin insani yönünü bir insan olarak verdiği mücadeleyi bir insan olduğu gerçeğini ve o insanı bugün de yaşatmamız gerektiğini gözardı ederek, onu kutsayıp yukarılarda bir yerlere koyan ve ulaşılamaz duruma sokarak insanların o neree biz neree deyip onu hayattan dışlamalarına sebep olnmasıdır. Bunu çarpıcı bir örnekle açıklıyorum [ünlü bir tasavvufi cemaatimizin öldürülen ki biz yine de ona şehid diyoruz bir hocasının sohbeti esnasında peygamberimizi yüceltmek adına ona neredeyse ilahi vasıflar yükleyip sözün sonunda da Muhammed (s.a.v) = Allah (haşa!) deyişi buna örnektir] Bu toplumdaki yaygın ve yanlış bir peygamber tasavvurudur.

- bunlardan ikincisi; topu yerden taça atanlardır. Yani Peygamberimizi bir vahiy postacısı durumuna indirgeyerek onu küçültenlerdir. Bunlar da Peygamberimizin bugüne taşınmasına ve yaşanmasına engel olmaktadırlar. Bunlara da selefiler deniyor.

--- ve üçüncüsü gerçek Hz. Muhammed (s.av)... Kur'an'ın tanıttığı peygamberimiz. Ne Sûfilerin tanıttğı sırf kâlp olan Hz. Muhammed... Ne Selefilerin tanıttığı sırf söz olan Hz. Muhammed...


Kur'an'ın tanıttığı hem kâlp hem kafa hem bilek olan hem duygu hem düşünce hem eylem olan Hz. Muhammed (s.a.v)'i tanıyın anlayın yaşayın.


Kitabı, Tesbihi ve Silahı bir bedende buluşturun, bunları birbirine karşı savaştırmayın, İnsanı bölmeyin Muhammed (a.s) 'i bölmeyin... Allah (c.c)'ın tanıttığı Hz. Muhammed'in izinde olun. Hayatınızı bir bütün olarak onun hayatına ne kadar yaklaştırısanız Müslüman oldum demek sizin için mutlu oldum demek manasına gelecek.


Aynı tasavvur Hayat Kitabı olması gereken Kur'an'ı Kerimimizi de yüksek rafların kitabı yaparak bizden uzaklaştırıyor. Kur'an'ı yüzünden okumak insanın gözünü gönlünü açar nurlandırır feyzlendirir ve fakat Kur'an'ı anlamak farzdır. Allah'ın sana yazdığı mektubu nasıl okumazsın ben anlamam diye böyle şey olur mu!.. Tamam sen hüküm çıkarma bu alimlerin işidir ama sen oku ve anlamaya çalış bu senin işindir. Herkes güvendiği bir cemaatin açıklamalı mealini mutlaka baştan sona bir defa okumalıdır. Düşünebiliyor musunuz işte biz böyle müslümanız bu çarpık tasavvurların, tekelci din anlayışının içinde yaşatılıyoruz bir şey dedin mi de tepene biniyorlar din onların kalın duvarlar arkasındaki tekelinde ya... Tıpkı Milli Görüş'ün durumu gibi Erbakan ve ekibinin partiye yapışması gibi...


Konuyla parallelik kurmak için mustafa islamoğlu'ndan bahsediyorum işte bu yukarıdaki birinci tasavvur algısına sahip zihniyet tıpkı Peygamberimize yaptığı gibi yapıyor diğer alimlere de... Onları kutsayıp şutluyor semaya... Geçmişte yaşamış olmak marfiet mi işte bu kutsayıcılığa karşı mustafa islamoğlu bu anlayışı kırmak için İmamı Azam da insan ben de insanım demiştir, bunun için dedi. Yoksa, ilk yazdığı İmamlar ve Sultanlar kitabı İmamı Azamı anlatır...


Buradan sakın kimse Gülen - Mevlana teşbihi gibi başka bir ima çıkarmasın kesinlikle konuyu açmaya çalıştım sadece.


Fethullah Gülen zamanın Mevlana'sı deyince çok şaşıran insanlar görüyorum öyle kutsanıyor işte mazi hayır böyle bir şey yok... İşte bütün bunlar kitaplarıyla alimleriyle velileriyle her şeyiyle bu dine ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor. Zaten biz onlara ulaşamayız değil mi gökyüzündeler boşverin orda kalsınlar.


İşte bütün bunların ışığında konumuza dönersek, bu dini geçmişte yaşayan İslam semasının yıldızları alimlerle beraber rafa kaldırmaya hakkı yok kimsenin.