|
Bir rüya gerçek oluyor!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun temelini attı.
Başbakan Erdoğan, Gebze Dilovası'nda düzenlenen Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun temel atma töreninde yaptığı konuşmada, ''Bugün burada, Cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden birine daha start veriyoruz. Bu büyük proje ile yarın kuruluşunun 87'nci yıl dönümünü milletçe kutlayacağımız Cumhuriyetimizi taçlandırıyor, adeta ülkemize bir Cumhuriyet Bayramı hediyesi sunuyoruz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bugün Türkiye'nin iki büyük şehrini, İstanbul ve İzmir'i geniş bir otoban ve muhteşem bir köprü ile birbirine bağlayacak çok büyük bir projenin temelini atıyoruz. Buradan, Dilovası'ndan otobana girecek bir araç, Körfez üzerindeki asma köprüyü geçecek, Hersek'e ulaşacak, oradan Orhangazi ve Gemlik üzerinden Bursa çevre yoluna çıkacak. Bursa çevre yolundan sonra araç, Ulubat Gölü'nün doğusundan, Mustafakemalpaşa ve Susurluk ilçelerimizin kenarından geçerek Balıkesir'e gelecek. Savaştepe, Soma, Kırkağaç ilçelerimizden geçen araç, Turgutlu'dan batıya yönelecek ve İzmir çevre yoluna girerek İzmir'e ulaşacak.''
Bu projenin, sadece İzmir'i İstanbul'a geniş bir otoyol aracılığıyla bağlamakla kalmayacağını, hem yol üzerindeki Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Manisa illerinin de bu otoyoldan istifade edeceklerini hem de çevre illerin, örneğin Yalova, Bilecik, Eskişehir ve Uşak'ın da bu otoyolu kullanacağını kaydetti.
Erdoğan, şu anda, İstanbul İzmir arasının, mevcut devlet yoluyla 8-10 saat sürdüğünü anımsatarak, ''Yolun tamamlanmasıyla, İstanbul-İzmir arası 3,5-4 saat gibi kısa bir süreye düşecek. Aynı şekilde, İstanbul'dan yola çıkan araç, 2-2,5 saatte Eskişehir'e ulaşacak'' dedi.
İstanbul-İzmir arasının bu otoyolun tamamlanmasıyla birlikte 377 kilometreye düşeceğini, yani mevcut yolun 140 kilometre kısalmış olacağını anlatan Erdoğan, bağlantı yollarıyla birlikte tam 421 kilometre yol inşa etmiş olacaklarını belirtti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Tabii bu büyük projenin içinde, bu büyük proje kapsamında bir başka büyük projeyi de gerçekleştiriyoruz. Şu anda bulunduğumuz mevkiden, Dilovası'ndan Hersek'e, biliyorsunuz biz de bir söz var: 'Ettekraru ahsen velevkane yüz seksen' (Böyle güzel şeyleri yüz seksen kere bile ifade etseniz o yerindedir, gayet iyidir)... Üç kilometre uzunluğunda bir asma köprünün de inşaatına başlıyoruz. Bu asma köprü tamamlandığında, dünyada, Japonya'daki Akaşi Köprüsü'nden sonra en uzun ikinci köprü Türkiye'de inşa edilmiş olacak. Dünyadaki en uzun 20 köprü arasında Türkiye'de şu anda iki köprü var. Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü. Körfez'e yaptığımız bu köprü ile listeye üçüncü bir köprüyü de ilave ediyoruz ve dünyanın en uzun ikinci köprüsüne sahip ülke konumuna yükseliyoruz.''
BU ÜSLUP RÜTBE-İ AKLIN NERELERDE OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Ziya Paşa''nın ''Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde...'' sözlerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bizim ayinemiz, yani bizim aynamız, işte şu Anadolu'ya, şu Trakya'ya kazandırdığımız eserlerdir. Bizim politikalarımız, bizim vizyonumuz, ideallerimiz, işte bu yollarda, bu köprülerde, inşa ettiğimiz okullarda, açtığımız üniversitelerde, hastanelerde kendisini ispat ediyor, kendisini yansıtıyor.
Her zaman söylüyorum. Eğer Ankara'nın sığ gündemine takılıp kalsaydık, Ankara'daki o seviyesiz üsluba takılıp kalsaydık, inanın, 8 yıl boyunca Türkiye'ye bu hizmetleri, bu eserleri kazandıramazdık. İktidar oldukları dönemlerde Türkiye'de taş üstüne taş koyamayanlar, hizmet üreten, eser üreten bir iktidarı oyalamak, engellemek, yavaşlatmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar yapıyorlar.''
''Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ına, düzeysiz şekilde hitap eden, son derece nezaketsiz bir dil ve üslup kullanan politikacı profili, Türkiye adına, Türk siyaseti adına bir talihsizliktir, bir yüz karasıdır. Bu dil, bu üslup, işte Ziya Paşa'nın dediği gibi, rütbe-i aklın yani fikir düzeyinin de edeb düzeyinin de nerelerde olduğunu gösteriyor'' diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu hakaretleri, açıkça söylüyorum, bu tür siyasi partilerin mensubu olan benim vatandaşlarım da tasvip etmiyor. Sadece Türk siyaseti adına değil, bu sözleri sarfeden kişilerin mensup olduğu bu hareketler, işte onun için milletinden de alıcı bulmuyor. Bunlar ülkem adına talihsizlik. Eminim ki en az bizim kadar, o kitle de bu üsluptan rahatsız.
Hiç kimsenin, politikanın seviyesini, siyaset dilinin düzeyini, bu kadar yerlere düşürmeye, bu kadar pespaye bir seviyeye indirmeye hakkı olamaz. Belli ki içine düştüğü siyasi tıkanıklık, kendisini böyle bir hırçınlığa ve nezaketsizliğe sevk ediyor. Biz, bu dile, bu üsluba açıkça söylüyorum eyvallah etmeyiz, ama aldığımız terbiye onlara aynı dille cevap vermeye de müsaade etmez.''
Bugün dünyanın en büyük ikinci köprüsünün temelini attıklarını belirten Erdoğan, ''Cumhuriyetimizin kuruluşunun 87'inci yıl dönümünde Cumhuriyetimize en büyük armağanlardan birini veriyoruz. Biz köprüler inşa etmenin sevdası içindeyiz, onlarsa Deli Dumrul olmanın sevdası içinde'' dedi.
Erdoğan, bir kez daha bu üslubu, bu edeb ve adab yoksunluğunu milletine havale ettiğini, milletin bu seviyesizlik karşısında gereken cevabı vakti geldiğinde yine vereceğini söyledi.
ERDOĞAN'DAN, TEMEL ATMA SIRASINDA PAZARLIK

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, projenin 7 yıldan önce tamamlanması için 6 firmanın yönetim kurulu başkanlarıyla pazarlık yaptı.
''Şimdi işin en heyecanlı anına geldik'' diyen Erdoğan, pazarlık sırasında şunları dile getirdi:
''Bir pazarlık yapacağız. Bizim yapacağımız pazarlık, 22 yılla alakalı değil. 22 yıl dört ay bitti. Bizim yapacağımız pazarlık şu: 7 yılda bu projeyi hayata geçirmek sizlere yakışmıyor. Bunu biz ne kadar geri çekeriz? Ben diyorum ki burada güçlü firmalarımız var ve bu firmalarımız kendini her alanda ispat etmiş firmalar. 5'i yerli, bir tane de İtalya'nın kendisini bu alanda ispat etmiş firması var, aileden gelme, babadan oğula intikal etmiş...''
Astaldi Yönetim Kurulu Başkanı Paolo Astali'ye İngilizce ''How is your father?' diyerek, babasının nasıl olduğunu soran Erdoğan, ''He is good - çok iyi çok iyi'' yanıtını aldı. Başbakan Erdoğan da Astali için ''Bak artık Türkçeyi de öğrendi. Buraya o kadar alıştılar. Bu Ferhat'tır, Bolu Dağı'nı delenlerdendir'' dedi.
Otoyolun 5 yıl içinde tamamlanmasının uygun olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Neye dayanarak, 5 yıl diyorum Nuri Baba, Adnan Bey, Yüksel Bey? Burada 6 tane güçlü firma var. Hep beraber 5'e böleceğiz bu güzergahı. Bir taraftan köprü yürüyecek. Köprüyü 2 yılda bitirmemiz lazım. Köprü bizim için çok çok önemli. Çinlilerle isterseniz masaya ben oturayım da konuşayım. Çinlilerle de Korelilerle de konuşalım. Köprüyü çabuk bitirmemiz lazım. Hayati önem taşıyor. Köprüyü bir an önce bitirmemiz halinde bu güzergah hareketlenecek. Öncelikle bir defa İstanbul-İzmir otoyolunun projesini nihai olarak 5 yıla indirelim. 5.5 diyen, 5 de der. Oğuz Bey 'emriniz olur' dedi, 5'i kabullendi'' diye konuştu.
AA
|