Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-25-2010, 20:24   #2
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart
Konuyu paylaşmak ile paylaşmamak arasında gittim geldim.
Yine bazı kardeşler kızacak paylaşmayayım dedim ama konu bence önemli.
Güzel bir araştı ve kafalardaki soru işaretlerine kısmende olsa cevap veriyor.
Ondan paylaşma ihtiyacı duydum.

***

Evet, böyle bir eleştiri de yapılıyor. Ancak bunun tam tersine ben Gülen Hareketi’nin içine girdiğimde bana her şeyleri ile açıldıklarını gördüm. Tam bir şeffaflıkla karşılaştım.
...
Hareketi eleştirenlerin bakış açısından baktığımda, vardığım sonuç şu oldu: Hareketten korkuluyor. Bence bu ideolojik bir korku. Çünkü korkuları destekleyen yeteri kadar veri olduğuna inanmıyorum. Harekete karşı insanların yarısının, hareketten hiç kimseyi tanımadıklarını gördüm. Hareketle hiç alakası olamayan kişilerden yola çıkarak korkuları artırdıklarını gördüm. Bu yüzden, Cumhuriyet gazetesi gibi Gülen karşıtı kaynakları okuyup hareketi, hareketin içinde olamayan kaynaklardan öğrenmeye çalışıyorlar. Bu da korkuları besliyor.
....
Hareketi tek kelimeyle anlat derseniz, ‘kalite’ derim. Bir şeyleri doğru ve iyi yapma ve kalite üzerinde duruluyor. Hangi kurum olursa olsun hepsinde birinci sınıf işler yapılıyor. Ben bunu hem hareketin kendisi hem de diğer insanlar açısından çok önemli buluyorum. Bence hareketin yaptığı en önemli işlerden biri de yabancılara yönelik Türkiye gezileri. Bu sayede harekete karşı dünya genelinde bir sempati kazanılıyor. Geçen yıl sadece Houston’dan 600 önemli isim Türkiye’ye gitti. Bu geziler diğer faaliyetlerin temelini oluşturuyor. Bunlar Türkiye’nin Batı’da doğru ve müspet tanınmasına da ciddi katkı sağlıyor. Çünkü daha önce bu insanlar Türkiye’yi ya hiç tanımıyordu ya da çok az tanıyordu. Bu gezilerle kafalardaki Türkiye imajı değişiyor.


En gözüme çarpan noktalar.
El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla