2003. Ak Partimizin ilk yılları. Ben açıkçası bu tablonun bile çok sağlıklı olmadığı kanaatindeyim. Yazının içeriği dramatize edilmiş gibime geldi.
Şöyle ki; dört kişilik bir aile sabah, öğle ve akşam ancak ikişer tane simit yiyebiliyor. Bunu okurken vah vah diyebilirsiniz. Ama hesaplarsanız bu o ailenin günde 24 simit yediği anlamına gelir. Yahu neden 24 tane simit yesinler? 24 simit parasına 4 ekmek, 1 kilo tavuk, 5 yumurta, 200-300gr da peynir alırlar. Ama hesap 24 simit üzerinden yapılarak konu saptırılıyor.
Günümüz koşullarında ise hadi yine simit hesabı yapalım, aynı aile günlük 21 TL kazançla yaklaşık 40 simit alabilir. Ya da ayrı ayrı 1 kilo kırmızı et, 2,5 kg tavuk, 14 kg domates, 4 koli yumurta, 21 litre de süt alabilir.
Yurtdışında yaşayan kardeşlerimiz varsa bize yardımcı olsunlar. Oradaki asgari ücretle, Türkiye'de yapabileceklerimizin ne kadar fazlası yapılabilir? Bir gazeteyi bile 25 kuruştan, en popüler gazeteleri ise 40 kuruştan (Sabah) okuma olanağımız var. Bu imkanlara yurt dışında da sahip olanlar var mı?
Elbette asgari ücret az. Ama Sinan Aygün'ün hesabından yola çıkarak da bir durum tespiti yapmak sağlıklı olmaz. Olsa bile 2003'den 2011'e çok ciddi ilerleme kaydettiğimiz yine ortaya çıkıyor.
|