Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-09-2011, 11:27   #8
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Aynı durum kadın- erkek ilişkilerinde de geçerlidir. Akıllı çapkın güzel bir kadını pohpohlamak isterse zekâsından, giyim stilinden, çocuğunun ya da köpeğinin şirinliğinden söz eder. "Ah ne güzelsin" demez. Öyle derse, o tür laflara karnı tok olan kadın "Bu avanak bende başka özellik göremiyor, aklı fikri bir an önce fiziğimden yararlanmakta" diye düşünebilir.
Her yılın 8 Mart gününü serenatlarla kutlayan erkek korosunu dinlerken gerçekten zekâ sahibi kadınların tepkisini merak ederim. Övgülerin yanaktan makas alma gibi ince bir küçümseme de içerebileceği acaba akıllarından geçer mi hiç?
Erkekler Günü yokken Kadınlar Günü'nün kutlanmasını "korunma" ihtiyacına bağlamayı kendilerine yedirirler mi? Erkek ya da kadın bütün güçsüzlerin korunacağı bir dünya için çalışmanın en doğru yol olduğu tezine katılmazlar mı?

***

Çünkü efendim, çoğu erkeği maganda, çoğu kadını melek görmek de cinsiyetçilik sapkınlığıdır. Üstelik kadın gaddarlığı yumuşak bir görüntüyle perdelenince daha tehlikeli olabiliyor.
Bakın, Fransa'da ırkçılık önderliği babadan kızına geçince partinin oyları arttı, iktidar ortağı olma şansı belirdi; özgürlük beşiği sayılan ülkenin zıvanadan çıkarak usul usul Hitler çizgisine yaklaşması hızlandı. Bir zamanların cici perisi Brigitte Bardot da hayvanseverlik propagandası yaparken kendininkinden farklı dinden olan insanları hayvan yerine koyuyor.
Kadınlar Günü'nde dile getirilen tezlerin çoğu tartışılamayacak kadar doğru elbette. Erkeklerin kas gücüyle onlara karşı şiddet kullanmasına hayvanlık bile diyemem; çünkü erkek köpek dişi köpeği ısırmaz. Ama aklıma takılan başka bir şey var.
Namus cinayeti denen korkunç ilkelliklere karar verilirken aile meclislerinde anneler, anneanneler, kız kardeşler, teyzeler, halalar bulunabiliyor. Nasıl katılırlar o kanlı pisliğe?
Standart yanıtı biliyorum: "Erkekler tarafından şartlanmış ve baskılanmış oluyorlar." Doğru da, o erkekleri büyütürken şartlandıranların en etkilisi anne değil mi?
Çözemediğim başka bir bilmece de var. Kadınları döven erkekler onların yabancısı değil genellikle. Çoğu kocası ya da sevgilisi. İlişki kadının rızası olmadan, aile baskısıyla kurulmuşsa diyeceğim yok. Ama adamı kendi seçmişse? Niçin, nasıl seçiyor? Hiç mi fark etmiyor canavarın teki olduğunu?
Dünya karışık. Sokaklardan başka hiçbir şey tek yönlü değil
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla