03-20-2011, 22:51
|
#2
|
|
Alıntı:
Biz dedim, yalan söyler, kazık atar ve hak yeriz. Ama dürüstlüğü dilimizden hiç düşürmeyiz. Güçsüzsen, arkan yoksa, sıradan bir vatandaşsan, bu ülkede hakkını araman çok zor, hakkını elde etmen daha da zor. Örneğin, rüşvet vermeden bir inşaat ruhsatı alman mümkün değildir. Ve bunu herkes bilir. Rüşvet alanların çoğu oruç tutar, rüşvet alan belediyeler ramazanda iftar sofraları kurar. Ve bu sofralarda hakkını helal etmekle ilgili konuşursan, Yüce Allah'ın "karşıma kul hakkıyla çıkmayın," dediği bir dinimiz olduğu söylenir. Bunu rüşvet alanlar söyler. Söylediğimiz yalana inanana enayi olarak bakarız ve onu kazıklamaya hak kazanırız. Ama senin içtiğin suyu helal etmeyi de ihmal etmeyiz.
|
Ağlanacak halimizin ifadesi ne kadar güç olsada yazı gerçekleri yansıtıyor malesef...
Çünkü biz inanırmış gibi konuşmaya önem veririz, ama konuştuğumuz gibi yaşamaya önem vermeyiz...işte bu zihniyetten kurtulup inandığımız gibi yaşadığımız takdirde karşımızdakine meramımızı anlatmak daha kolay olacak...
Paylaşım için teşekkürler Adem üsdat
|
|
|