03-24-2011, 15:14
            
                            
         | 
        
             
            #1
            
         | 
    
    | 
            
             | 
    
    
    
    
        
            
            
                 
                Yandım kul oldum..Yandım kül oldum..Yandım gül oldum...Senai Demirci
             
           
        
    
     
  Ben kalbimi dünyanın dert duvarları arasında ezdirdim 
Çok özledim sonsuz genişliğini secdelerin 
Ben ruhumu zehir parmaklıklar ardında tutuklu bıraktım 
Öyle çok susadım ki ilk tekbirin,;dudağımdan içtiğim serinliğe
Ben bencilliğin dehlizlerinde ümitsizce 
dolandım...dolandım...dolandım... 
Öyle çok hasretim ki bir rukün kavsinde 
Belimi kıran ayrılıkları göğe savurmaya 
Ben ellerine cilveli kelepçeleri vurulmuş bir zavallıyım 
Çok isterdim bir kıyamın kıyametinde 
İçimdeki bütün kuşları dağlara uçurmayı
Ayaklarımı dar zamanların prangalarına kaptırdım ben 
Öyle hasretim ki yalnız ve yalnız sana kul olmayı 
Cümle dilenciliklerden kurtulmayı
Öyle hasretim ki göğsümde sakladığım kanadı kırık serçeleri 
Rahmetinin yuvasına uçurmaya 
Öyle çok hasretim ki yalnız ve yalnız sana muhtaç olmaya 
İçimde saklı sancılı incileri rahmetinin kıyılarına savurmaya 
ahdettim 
Mülteci ellerimin ayazında ölmüş kelebekleri 
Kudsi levhanın dokunuşuna emanet etmeye geldim 
Ben gururun mahkumuyum... 
Ben gerçeğin kaçkınıyım...
Ben günahın tutsağıyım... 
Ben isyan çöllerinin çorağına sürgün bir yetimim 
Sevindir beni,sevdir,sevindir,sev,sevdiğini bildir...
Hüzünlerimi bir secdenin billur sularında erit ne olur 
Ne olur korkularımı rahmetinin kucağında teskin eyle Sen 
Ben sahte uzaklıkların sürgünüyüm... 
Ben içine kalbimi sığdıramadığım dar vakitlerin küskünüyüm... 
Öyle özledim ki seccademin alnımdan öpüşlerini...öyle özledim... 
İşte huzuruna geldim ...
Şöyle başımı sokacak bir umudum olsun istedim 
İstedim ki yüzünden menekşeler toplayacağım sonsuz ovalarım olsun 
İstedim ki koşup koşabildiğim kadar 
İçimde sakladığım bütün uçurtmaları rüzgarlara verebileyim 
Ben sonsuz derinlikte uykuların yitiğiyim 
Ben unutuş uçurumların dibinde unutulmuş bir cesedim 
Ben benlik ve bencillik yabancılıklarında 
Evine yol bulamayan bir yitirmişim 
Çok özledim En Sevgilinin en çok sevdiği yerde durmayı 
Öyle hasretim ki öyle muhtaçım ki 
En Sevgilinin en çok sevildiği halde olmaya 
Geldim...Huzuruna vardım...Geçtim kendimden...Kendime geçtim 
Deldim benlik dağını...Yolda kaldı ferhat...Şirinin ben oldum 
Yandı her yanım...İbrahimin oldum...Gül oldum... 
Çöle verdim leylayı;aklı mecnuna sattım
Mecnun oldum yakınlığına geldim 
Tüm uzaklıkları uzaklara savurdum keremini gördüm 
Vazgeçtim aslıdan,gölgeden çıktım,aslına geldim...vaslına geldim... 
Yandım KUL oldum...Yandım KÜL oldum...Yandım GÜL oldum... 
Durdum namaza;Miracına geldim,niyazına durdum
Nazla beni ne olur... 
En Sevgilinin durduğu eşikte durdum 
Miracına geldim...Miracına geldim 
Nazarında tut ne olur 
Bakışınla sar beni,el üstünde tut,bırakma ellerimi...Bırakma...  
 
SENAİ DEMİRCİ  
 
  
  
      
          
        
  
        
        
    
     | 
    
         
                        
        
        
        
         
     | 
    
    
    
        
        
        
        
             
        
        
        
        
        
        
            
            
        
     |