|
Başbakanmızın Mitinglerinde yapttığı Konuşmaların Tam Metinleri
22.04.2011
Buradan tüm Gümüşhane'ye, Kelkit'e, Köse'ye, Kürtün'e, Şiran'a, Torul'a, oralarda yaşayan tüm kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum.
Bildiğiniz gibi 29 Mart seçimleri öncesinde Gümüşhane'ye gelmeyi, sizlerle bir arada olmayı, kucaklaşmayı çok arzu etmiştik. Ancak merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatı nedeniyle bu ziyareti gerçekleştiremedik. Allah rahmet etsin. Nasip, kısmet bugüneymiş. Ama hiçbir zaman Gümüşhane gönlümüzden çıkmadı.
Bugün 12 Eylül halkoylamasında yüzde 78,5 gibi çok yüksek bir oy oranıyla büyük Türkiye'ye, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne verdiğiniz destekten dolayı sizlere hem teşekkür ediyor, bir taraftan da 12 Haziran'a hep birlikte hazırlanıyoruz. Biz 29 Mart seçimlerinde Gümüşhane'de sizlerle kucaklaşamadık. Ama geçtiğimiz ay İstanbul'da yaşayan Gümüşhaneli kardeşlerimle buluştuk ve hasret giderdik. Ve tabi İstanbul'dan size selamlar gönderdim. İstanbul'dan bilmiyorum duydunuz mu sesimizi? Duydunuz. Zira televizyonlarda da zaten bu yayınlandı.
Gümüşhane'nin tabi bende unutulmaz bir hatırası var. Biliyorsunuz, 14 Ağustos 2001'de Partimizi kurduk ve yollara revan olduk. İl il Türkiye'yi dolaştık, milletimizle kucaklaştık. Gece yarısı otobüsle hiç unutmuyorum, Gümüşhane'den Trabzon'a ulaşmaya çalışırken yolda bir grup teyzenin ehramları içinde bekleştiğini gördük ve durduk, otobüsümüzü durdurduk. Oradan geçeceğimizi öğrenmişler, saatlerce bizi yol kenarında evlerinin bir kısmı da damlarında, balkonlarında bizi beklemişler. Kendileriyle sohbet ederken ikram ettikleri kömelerin de tadına baktık. İşte o gün bugün muhabbetle başlayan bir yolculuk bugünlere ulaştı. O gün sizlerin hayır duasıyla bu yola çıktık. Emanetinizi yere düşürmedik, sizlere mahcup olmadan bugünlere geldik.
Sevgili kardeşlerim; Gümüşhane'nin yetiştiği kalemi ve kelamıyla büyük hizmetler yapmış, alim, müderris, mutasavvıf Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi'yi burada rahmetle yad ediyorum, minnetle yad ediyorum. Diyor ki Gümüşhanevi Hazretleri; "esas olan hizmettir, insan hizmet ettikçe himmete mazhar olur, izzet bulur, hem dünya, hem ahiret saadetine erişir." İşte biz sizlere hizmet ettikçe himmet buluyoruz, biz sizlere hizmet ettikçe izzet buluyoruz. Biz işte 8,5 yıldır bu anlayışla sizlere hizmet üretiyoruz. Biz üzerimizde Meyhazer Köyünün, Kırgeliş'in, Üçtaş'ın, Günyüzü'nün, Zermut'un, Bağlarbaşı Mahallesinin emanetini taşıyoruz. Teheccüdlerinde dua eden teyzelerimizin, gözleri umutla parlayan çocuklarımızın, yoksulların, garip gurebanın, öksüzün, yetimin emanetini üzerimizde taşıyoruz. 81 vilayet bizim için birdir, 74 milyonun her biri bizim için birdir. Biz uzak demeyiz, biz ücra demeyiz, İstanbul'a ne yapılıyorsa aynı oranda Gümüşhane'ye de hizmet yapmak bizim boynumuzun borcudur. Biz yılların borcunu ödüyoruz, yılların ihmalini gideriyoruz. Gümüşhane'yi yıllar önce, yıllar boyunca hatırlamayan, görmeyen, gözetmeyen, hatta yok sayan iktidarların tersine biz Gümüşhane'yi acaba bu bölgenin nasıl yıldız şehri, marka şehri haline getiririz onun için gece-gündüz çalışıyoruz.
Çok şey yaptık, Allah'ın izniyle, sizlerin desteğiyle, bizim de gayretlerimizle çok daha fazlasını yapacağız. Çıraklık dönemimizin eserleri ortada, kalfalık döneminin eserleri ortada. Şimdi 12 Haziran'dan itibaren ustalık dönemine başlıyoruz. Ustalık dönemine geçişte ilk mitingimizi az önce Bayburt'ta yaptık. Şimdi de Gümüşhane'de ikinci mitingimizi yapıyoruz. Buradan Bismillah diyoruz. Türkiye artık 2023'e hazırlanıyor, Gümüşhane artık 2023'e hazırlanıyor. Hep birlikte diyoruz ki; hedef 2023... Siz ne diyeceksiniz? Hedef 2023 Türkiye hazır. Hedef 2023 Gümüşhane hazır. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün. İstikrar sürsün, Gümüşhane büyüsün.
Sevgili kardeşlerim; 8,5 yıl önce iktidarı devralırken biz ortaya hedeflerimizi koyduk. O dönemde çıktılar, bizim bu hedeflerimizi hayal olarak, gerçek dışı olarak ilan ettiler. Çalıştık, çabaladık ve o hayallerin hepsini hamdolsun gerçeğe dönüştürdük. Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile ulaşamaz. Onlar sadece taklit ederler, onlar bizim projelerimizi ancak kopya ederler. MHP Genel Başkanı çıkmış, Bozkurtları karşına dikeriz diyor. İşte bunların millet anlayışı, milliyetçilik anlayışı bu. Ben 5 bin - 10 bin genci Taksim'e çıkarırız derken illegal bir eylemden değil, demokrasi, hukuk çerçevesinde ifade özgürlüğüne vurgu yapıyorum. Kimlere karşı? İllegal örgütlere karşı. MHP Genel Başkanı ise kalkıyor, radikal sol örgütlerin avukatlığına soyunuyor. Bozkurtları radikal sol örgütlerle aynı safta hizaya getirmekten bahsediyor. MHP, 12 Eylül halkoylamasında İşçi Partisiyle, Ergenekon'la, CHP, BDP, hatta terör örgütüyle aynı hizaya geldi, aynı safı tuttu ve değişikliğe ne dedi? Hayır dedi. Şimdi de Taksim'de radikal örgütlerle Ülkücüleri buluşturmaktan, AK PARTinin karşısına dikmekten bahsediyor. Bunların zaten yaptıkları budur. Bunlar ekonomiye ilişkin tek bir cümle kuramazlar, bunlar büyük Türkiye'yi, itibarlı Türkiye'yi, saygın dış politikaya ilişkin tek bir cümle kuramazlar. Ama iş kışkırtmaya, tahrike, hakarete gelince MHP Genel Başkanı ve üst yönetimi bunu çok iyi bilirler. MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, sakın bu oyuna gelmeyin, sakın bu oyuna gelmeyin. Biz gönüllere çağrı yapıyoruz. Benim böyle Kasımpaşa'ya karşı, Kasımpaşa'ya kadar vatandaşlarımı kovalayacak Bozkurtlarım yok. Benimkiler, bize gönül veren kardeşlerim burada. Biz eşrefi mahluk olan insanla yürüyoruz, bizim yolumuz bu, bizim yolumuz bu. MHP'li kardeşim, bu tahrik diline prim vermesin. Biz üslubumuzu bunların seviyesine düşürmeyecek, bu tahriklere de asla boyun eğmeyeceğiz.
Ben sadece şunu söylüyorum: Sayın Bahçeli, senin günün, gücün, dilin yetiyorsa işte meydan. 12 Haziran'da da işte sandık. Niye başka yerleri arıyorsun? Biz buralardan geldik, başka yerden değil. 18 yaşımdan itibaren ben hep meydanlardayım, hep salonlardayım, hep mücadelemizi buralarda verdik. Ve milletimiz de bize yürü dedi, yürüdük ve şimdi de beraber yürüyoruz. İnşallah 12 Haziran'da da ustalık dönemine beraber devam edeceğiz, ben buna inanıyorum.
Sevgili kardeşlerim; şimdi biz 2023 hedeflerini belirledik ve MHP diyor ki 2023'ü biz konuştuk. Şimdi ben diyorum ki, Sayın Bahçeli, sen bu kadar kabiliyetliydin de, bu kadar bu işi biliyordun da, bizden önce millet 5 yıl sana görev verdi, değil mi? Sevgili Gümüşhaneliler, 5 yıl görev verdi millet. Peki Sayın Bahçeli, niçin 3,5 yıl dayanamadın, bırakıp gittin. 3,5 yıl bu ülkeyi yönetemeyenler kalkıp da şu anda 2023'ü konuşabilir mi? Bunların yapacağı bir şey yok. Bunlar çıkıp şunu söyleyemezler: Biz bu ülkede şunu şunu yaptık diyemezler. Ama biz 8,5 yılı hamdolsun kitaplara sığdırdık ve bunu konuşuyoruz, bunu konuşuyoruz. Ve biz eserlerimizle konuşuyoruz. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz buyuz.
Değerli kardeşlerim; CHP, MHP bizim hedefimizin altına ne koymuşlar biliyor musunuz? Karbon kağıdı. Onlar da peşimiz sıra geliyorlar. Kes, kopyala, yapıştır bunu yapıyorlar. Proje ürettik diye milletin huzuruna çıkıyorlar. Varsa projen açıkla millete kardeşim. Ben açıkladıktan sonra ne konuşuyorsun? Fakat Ana Muhalefetin Başkanı İstanbul'da Belediye Başkanıydı. Kağıthane'de oturuyorum dedi, ama Kağıthane'nin ismini unutmuş. Çünkü nerede oturduğunu bilmiyor. Ne dedi Kağıthane'ye? Kağıttepe dedi, Kağıttepe, bu. Şimdi de diyor ki, Başbakan'dan önce diyor bu iki İstanbul projesini benim yardımcım anlattı. Nereyi söylemiş? Söylediği yerlerden bir tanesi; Saroz Körfezi. Bir tanesi de; Karasu. Bunların ikisinin de İstanbul'dan yakından-uzaktan alakası yok. Gel önce benden bir İstanbul dersi al, İstanbul dersi al. Zira biz İstanbul'un neresinde neyi yapacağımızı çok iyi biliriz. Orada doğduk, orada büyüdük ve 4,5 yılda İstanbul'a evelallah alnımızın akıyla bir hizmet verdik. Bunu benim Gümüşhaneli kardeşlerim çok iyi bilirler, çok iyi bilirler.
Sevgili kardeşlerim; bu aziz millet CHP'nin bu ülkeye, bu millete neler yaşattığını unutmadı. Bu aziz millet daha 2002 yılının hemen öncesinde MHP'nin bu ülkeye neler yaşattığını unutmadı. Onların millet diye bir derdi olmadığını biliyorsunuz, değil mi kardeşlerim? Biz, 12 Eylül öncesinde, bir de geliyorum bizim seçim öncesine, bizim seçilmeden önceki ülkemizde iktidar kimdeydi? DSP-MHP-ANAP. Partiler iflas etti mi? 21 tane banka, 21 banka fona devredildi mi? Battı. Neydi faturası? 40 milyar dolar. Kim ödedi? Benim Gümüşhaneli Ayşe bacım, Fatma bacım, Hatice bacım bunlar ödedi. Ahmet'im, Mehmet'im, Hasan'ım, Hüseyin'im bunlar ödedi. Bizim cebimizden çıktı bu paralar. Görev zararı dediler Ziraat Bankasını batırdılar. Görev zararı dediler Halk Bankasını batırdılar. Kim? Bu dediğim partiler. O zaman kim vardı? Merhum Ecevit, Sayın Bahçeli ve Sayın Yılmaz, bunlar vardı. Arkadaşlar, sevgili Gümüşhane, Gümüşhaneli kardeşlerim, dünyada küresel finans krizi oldu, bir tane banka Türkiye'de battı mı? Amerika'da bankalar battı. Lehman Brothers battı, ama Türkiye'de bir tane batık banka yok, sigorta firması yok. Ve soruyorum; bunlar gittiler IMF'den 30 milyar dolar borç aldılar. Ey Bahçeli, bunu inkar et bakalım, 30 milyar dolar. Bize 23,5 milyar dolar borç devrettiler, IMF'ye. Sevgili kardeşlerim, ödedik ödedik ödedik ve şu anda IMF'ye borcumuz ne biliyor musunuz? 5,2 milyar dolar. Buraya geldi. Bizim farkımız bu. Gerçeği gör, ama görmez, niye? Göz var ama, görmüyor. Kulak var ama, duymuyor. Dil var ama, hakkı, gerçeği söyleyemiyor. Bunların durumu bu.
Bitmedi, bunlar milliyetçiyim diyorlar değil mi? Ne milliyetçisi. Bunlar kartondan milliyetçi. Bakınız, eğer bunlarda milliyetçilik olsaydı Merkez Bankamızı o duruma düşürmezlerdi. Biz bunlar Merkez Bankasını nasıl aldık? 27 milyar dolar döviz rezerviyle aldık. Bakın, bu bizim milli bankamız. Peki şu anda Merkez Bankasının döviz rezervi nedir biliyor musunuz değerli kardeşlerim? Altınla beraber döviz rezervimiz şu anda, dikkat edin bu rakama, 92 milyar dolar. Bakınız, 27 milyar dolar nire, 92 milyar dolar nire. İşte MHP'nin iktidarı o, bizim iktidarımız bu.
Sevgili kardeşlerim; onlar kirletti, biz temizliyoruz. Bakınız, şurada ben size bir örnek vereyim. Sadece Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz ise 8,5 yılda 12 bin, değerli kardeşlerim şu anda 13 bin 600 kilometre duble yol yaptık. 13 bin 600 kilometre duble yol yaptık ve bunu 8 yıla sığdırdık. Fark ortada, fark ortada ve şu anda Türkiye'nin dört bir yanına uçakla ulaşabiliyoruz. Artık otobüs fiyatına uçaklarla gidiyor muyuz? Hava yolları artık ne oldu? Halkın yolu oldu. Eskiden çocukluğumda hatırlıyorum, yukarıdan bir uçak sesi duyduğumuz zaman sırt üstü yatar, yukarıya bakardık. Aaa buraya da uçak gelmiş diye. Ama şimdi artık benim halkım bu uçaklara biniyor. Biz şimdi bunun mutluluğunu yaşıyoruz, bununla da iftihar ediyoruz. Onların değerli kardeşlerim, yapamadıklarını, hayal dahi edemediklerini hamdolsun biz başarıyoruz.
Sevgili kardeşlerim; tabi biz hedefleri büyük koyduk ve bu hedeflerle beraber de bu yolumuza devam ediyoruz. Bakınız, cihan Padişahı diyor ki Fatih Sultan Mehmet; "hüner bir şehir bünyad etmektir, reaya kalbin abad etmektir." Yani marifet bir şehir kurmak, bir şehir imar etmektir, o şehirde yaşayanların kalbini de abad etmektir. Şimdi bizim derdimiz bu, yani biz gönüller fethetmek için bu yola çıktık. Gümüşhane'de yaşayanların gönüllerini fethetmek, tüm milletimizin gönüllerini fethetmek için bu yola çıktık. Biz bu millete efendi olmaya değil, bu milletin hizmetkârı olmak için bu yola çıktık. Farkımız bu, derdimiz, davamız bu.
Şimdi burada sizlerle bir anı yaşayacağım. Gümüşhane'den... Şimdi Gümüşhaneli Semih. Anne, baba. Şimdi Semih yavrumuzun maalesef böbrek yetmezliği vardı. Fakat burada da malum şartlar uygun değildi. Önce böbreğin bulunması gerekiyordu, bu araştırıldı. Böbreği bulduk Zonguldak'ta. Fakat tabi operasyonun da yapılması gerekiyordu. Ve bir jet ambulansımız Trabzon'a geldi, Semih'imizi buradan aldı, bir jet ambulansımız da Zonguldak'a gitti, oradan böbreği aldı ve hepsi Ankara'da buluştu. Ve Ankara'da bu operasyon gerçekleşti. Tabi 6 yaşından itibaren Semih bu sıkıntıyı çekti. Fakat şimdi hamdolsun Semih'imiz sağlığına kavuştu. Şimdi tabi bizim derdimiz var, derdimiz Semih inşallah okuyacak. İnşallah Semih tıp fakültesini okuyacak. Rabbim ona orada okuyup, oradan mezun olup, inşallah o da hastalara derman olacak. Onların şifa bulmasına vasıta olacak. Ben böyle bir şeye Hükümet olarak, devlet olarak vesile olduğumuz için çok mutluyuz. İnşallah bundan sonraki süreçte de sıkıntılarda her zaman yanınızda olacağız.
Az önce dedim ya, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır semeri. Yani düşünebiliyor musunuz, şimdi ne dedik biz? Eğitim bir, sağlık iki, adalet üç, emniyet dört. Biz bu alanlarda bu adımları atacağız, Türkiye'yi bunun üzerinde yükselteceğiz dedik. Şimdi sevgili kardeşlerim, eğitimde Gümüşhane'de dersliklerimiz yükseldi. Bilgisayarlarımız bol miktarda Gümüşhane'mize geldi. Ve değerli kardeşlerim, biliyorsunuz şartlı destekte sosyal güvencesi olmayan ailelerde erkek çocuklarına ilköğretimde ne veriyorduk? 20 lira. Şimdi ne veriyoruz? 30 lira. Kız öğrencilere ne veriyorduk? 25 lira. Şimdi ne veriyoruz? 35 lira. Ortaöğretimde erkek öğrencilere ne veriyorduk? 35 lira. Şimdi ne veriyoruz? 45 lira. Kız öğrencilere 45 veriyorduk, şimdi ne veriyoruz? 55 lira.
Değerli kardeşlerim; bununla da kalmadık. Gümüşhane'de üniversite var mıydı? Ne yaptık biz? Gümüşhane'ye üniversite kazandırdık, biz kazandırdık. Bizden önceki iktidarlar niye yapamadı bunu? Ey MHP, niye sen Gümüşhane'ye üniversite getirmedin, Bayburt'a niye getirmedin? Bayburt'a da, Gümüşhane'ye de üniversiteyi biz getirdik. Şu anda buradaki gençlerimiz artık kendi üniversitelerinde okuyabiliyorlar. Dışarıdan Gümüşhane'ye artık üniversiteli gençlik geliyor, bu adımları attık. Bitmedi, üniversiteli gençler şöyle bir ellerini kaldırsın bakayım. Ne burs alıyordunuz? 45 lira. Şimdi 240 lira, bak 45'ten 240'a. Kredi Yurtlar Kurumunda kalıyorsa 150 lira da ne veriyoruz? Beslenme yardımı veriyoruz. Ne oldu? 390 lira. Bu AK PARTi İktidarıyla oldu. Bizden öncekiler niye bunları vermiyordu, neden? Sevgili kardeşlerim, iş bilenin, kılıç kuşananın, olay budur.
Ve devam ediyoruz, bakınız, bizim şu anda okullarda kitaplar sıraların üzerinde ücretsiz olarak her okul açılışında veriliyor mu? Gene verilecek. Fakat şimdi sistemi değiştiriyoruz gençler. Artık Fatih projesi var. Okullarımıza, dersliklerimize artık akıllı tahtayı getiriyoruz. Akıllı tahtalarla beraber 4 yıl içerisinde inşallah bütün okullarımızı donatacağız. Fakat bitmiyor, sizi artık kitaplardan da yavaş yavaş ayırıyoruz. Şimdi ne yapıyoruz? Elektronik kitaba geçiyoruz. Buna geçiyoruz. Yine bu süreç içerisinde bunlar da devam edecek. Modern dünya hangi adımları atıyorsa biz de aynı adımları atacağız, öyle. Ve istiyoruz ki bu millet muasır medeniyetler seviyesinin üstüne süratle çıksın, mesele bu.
Bitmedi, bitmedi, eğitimde bu adımları atarken sevgili kardeşlerim, inşallah Gümüşhane'nin yurt sıkıntısını biliyorum, bu konuda yeni adımlar da atıyoruz. Çalışmalar var, bunları da yapacağız. Ancak sağlıkta attığımız adımı az önce dinlediniz. Sevgili Gümüşhaneliler, bakınız, sağlıkta bu adımları atarken daha önce çekilen çileyi biliyorsunuz. İlacınızı almak için hastane kuyruklarında çektiğiniz çileyi biliyorsunuz. Şimdi istediğin eczaneden ilacını alabiliyor musun? İstediğin hastaneye gidebiliyor musun? İşte buraya geldik. Bak, Semihimiz ta Ankara'ya jet ambulansla gidiyor, böbreği de başka bir ilden jet ambulansla aldırılıyor. Şu anda Türkiye'nin 18 noktasında ambulans helikopterlerimiz var. O helikopterlerimiz de ayrıca çalışıyor. Ambulans, otomobil ambulans bulamıyorduk ya. Ne günlerden geldik bugünlere. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.
Sevgili Gümüşhaneliler; inşallah 12 Haziran'la birlikte Türkiye'de yeni bir dönem başlıyor. 12 Haziran yeniden büyük Türkiye için adeta milat olma özelliği taşıyor. 12 Haziran'a girerken diyoruz ki, daha önce yapmıştık, 3 Kasım'dan itibaren yaptık, 22 Temmuz'dan itibaren yapıyoruz, 12 Haziran'dan itibaren yapacağız. Çok büyük projelerle, çok iddialı hedeflerle Türkiye'ye çizdiğimiz geniş vizyon, geniş ufukla sizlerden bir kez daha yetki istiyoruz. Başladığımız işleri bitirmek, yeni ve büyük projelere start vermek için sizin onay vermenizi istiyoruz. Türkiye bugüne kadar sevgili kardeşlerim istikrarla büyüdü, güvenle büyüdü. Bugün de istikrar sürsün, Türkiye büyüsün diyoruz.
Bakın biz, işsizliğin Türkiye'nin çok önemli bir meselesi olduğunu biliyoruz. 2002 sonundan itibaren işsizliği düşürmek için yoğun çaba içinde olduk. Bir yandan işsizliği aşağıya çekeceksiniz, bir yandan da artan nüfusa iş üreteceksiniz. Biz 8,5 yıl boyunca her yıl 400 bin, 500 bin, 600 bin kişiye iş ürettik. 2010 yılında 1 milyon 300 bin kişiye iş ürettik. Küresel krizde İspanya, İrlanda, Portekiz gibi Avrupa ülkelerinin işsizlik oranları yüzde 20'lere yaklaştı. Amerika, Japonya, Almanya gibi büyük ekonomilerde işsizlik oranları tarihi seviyelere, rekor seviyelere yükseldi. Biz ise kriz nedeniyle yüzde 14'lere yükselen işsizliği şu anda rekor seviyelere düşürdük ve en son yüzde 11,9 oranına kadar çektik. Küresel krizi artık geride bırakıyoruz ve bu aydan itibaren inanıyorum ki işsizliği süratle daha da azaltacağız. Ve dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasındayız. Avrupa'da, OECD ülkeleri arasında 8,9'la 1'nciyiz. Dünyada ise sevgili kardeşlerim 3. sıradayız, dünyada 3. sıradayız.
Ve 12 Haziran'la birlikte yeni bir proje başlatıyoruz. İş ve meslek danışmanı adlı bu proje İŞ-KUR'a kayıtlı her işsiz için bir meslek danışmanı belirliyoruz. Bu danışmanlar işsizlere birebir hizmet verecek, yönlendirecek, kalifiye olmaları için onlara yol gösterecekler. Bu bizim 12 Haziran'ın ardından başlatacağımız projelerimizden sadece bir tanesi. 2023 Türkiye'si için projelerimizi gün be gün açıklayacağız. Bu projelerin milletimizle birlikte her an takipçisi olacak, en kısa sürede inşallah sonuçlarını da alacağız.
Bakın bugün, şu anda bu mitingin arkasından Gümüşhane'de bazı tesislerin, yatırımların toplu açılışını yapacağız. Bir özel firmamız Gümüştaş Madencilik maden birimiyle birlikte 22 milyon dolarlık bir yatırımı gerçekleştirdi. Yılda 120 bin ton maden burada işlenecek ve tesislerde 170 kişi çalışacak. Bu tür yatırımlar artarak devam edecek, biz de destekleyeceğiz, teşvik edeceğiz ve işsizliği de bu yolla inşallah daha aza indireceğiz. Kalkınan, zenginleşen Türkiye'ye hazır mıyız? 2023 Gümüşhane'sine hazır mıyız? İstikrarı süren, büyüyen Türkiye'ye hazır mıyız? İstikrarın sürmesiyle büyüyen Gümüşhane'ye hazır mıyız? Mesele yok. Gümüşhane'nin çehresini inşallah köklü şekilde değiştiriyoruz, değiştireceğiz.
Değerli kardeşlerim; özellikle burada bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. O da şudur: Toplu konutla ilgili Gümüşhane'de bugüne kadar 1211 konut başlattık ve bunların 1013'ünü tamamladık, sahiplerine teslim ettik. Diğerlerinin yapımına devam ediyoruz. Şimdi soruyorum, hayat kalitenizi yükselten, konut üretimine devam edelim mi? Ve sevgili kardeşlerim, bakınız, Gümüşhane'de 2002 yılının sonuna kadar kaç kilometre bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz? 1 kilometre, 1 kilometre. Biz buna 13 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. 1'e 13. İşte bizim farkımız bu. Şimdi Gümüşhane-Trabzon arasında 9 tünel yapıyoruz, 9 tünel. Ve yolu tamamen duble hale getiriyoruz. Şimdi soruyorum, engelleri ortadan kaldırarak ulaşımı kolaylaştırmaya devam mı? İstikrar sürsün, Gümüşhane büyüsün mü? Değerli kardeşlerim, biz buyuz, onlar o.
Sevgili kardeşlerim; tarımda Gümüşhane'de 2002'de 2 milyon TL tarımsal destek verilmişti. Biz 2010'da 4 kattan fazla artışla 9 milyon Türk Lirası destek verdik, farkımız bu. Sevgili kardeşlerim, 2003-2010 yıllarında toplam 67 milyon Türk Lirası ayrıca tarımsal destek sağladık Gümüşhane'ye. Yani eski rakamla 67 trilyon.
Sevgili kardeşlerim; bir başka bakınız, Ziraat Bankası bizden önce, yani 2002 sonu itibariyle yüzde 59 faizle ne yapıyordu? Kredi veriyordu. Kime? Çiftçime. Sevgili kardeşlerim, şimdi aynı Ziraat Bankası bunu nereye düşürdü? Değerli kardeşlerim, 5-5, yani benim çiftçim 5 veriyor, 5 de biz veriyoruz, böylece yüzde 5 faizle kredi alabiliyor. Fark bu. Halk Bankası yüzde 46 faizle esnafa kredi veriyordu. Ama şimdi onu da aynı yere çektik, 5-5. Yüzde 5 faizle esnaf kredi alabiliyor, buraya geldi.
Değerli kardeşlerim; enflasyon neydi? Yüzde 30'du 2002 sonunda. Şimdi enflasyon ne oldu? 3,99, yani 4. Bakınız, enflasyon canavarı diyorduk değil mi? Cebimizdeki parayı eritiyordu değil mi? Ama şimdi bu para nerede kalıyor? Benim Ayşe bacımın cebinde kalıyor, Fatma'nın cebinde kalıyor, Ahmet'in, Mehmet'in cebinde kalıyor. Sevgili kardeşlerim, devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Yüzde 63. Şimdi düşürdük düşürdük düşürdük değerli kardeşlerim, şöyle ortalama vereyim yüzde 7. 63 nire, 7 nire. Buradayız, fark bu. Ve bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz, inşallah çok daha iyi günler geliyor ve Gümüşhane'de toplamda 28 milyon hayvancılık desteği verdik şu süreç içerisinde. Şimdi soruyorum, tarımı, hayvancılığı desteklemeye devam mı? İstikrar sürsün, Gümüşhane büyüsün mü?
KÖYDES, köylerde yolunuz, soyunuz var mı? Nasıl oldu bunlar? KÖYDES'le oldu, BELDES'le oldu. Bunları yaptık, şu anda 3 tane susuz, 298 tane suyu yetersiz ünitemizin içme suyu sıkıntısına son verdik ve Valimden aldığım bilgiyle artık Gümüşhane'de susuz köy kalmadı.
Sevgili kardeşlerim; çok önemli bir şeye geliyorum. Koruluk Barajı ve sulamasını, Kürtün Barajı ve HES projesini, Torul Barajı ve HES projesini tamamladık, hizmete açtık. Bakın bunlar Gümüşhane'de oluyor, başka yerden bahsetmiyorum. Ama buraya Bahçeli gelse, Kılıçdaroğlu gelse bunlardan haberi yoktur, inanın yoktur. 2 adet gölet projesiyle 8 adet taşkın koruma tesisini Hükümetimiz döneminde tamamladık. 4 adet yerleşim yeriyle 2 bin 720 dekar araziyi taşkın zararlarından koruduk. Halen devam etmekte olan 50 bin 79 dekar araziyi sulayacak Köse Barajı ve sulaması projesini 2009 yılında tamamladık, sulamasını da inşallah bu sene içinde tamamlayıp onu da hizmete açacağız.
Sadak projesi, Sadak Barajı ve sulaması projesinin ihalesini yaptık. İnşallah temeli önümüzdeki ay içerisinde ... tarafından atılacak. Şimdi soruyorum, boşa akan suları faydaya dönüştürmeye devam mı? İstikrar sürsün, Gümüşhane büyüsün mü?
Değerli kardeşlerim; işte bu anlayışla yolumuza devam ediyoruz ve vakıflar aracılığıyla Gümüşhane ilinde 10 adet tarihi eserin onarımını başardık. Pir Ahmet Türbesi, Çağırgan Baba Türbesi, Ahmet Ziyaeddin Cami, Emirler Camiini restore ettik ve hizmete açtık.
Sevgili kardeşlerim; bugün bir kez daha ne diyorum biliyor musunuz? Durmak yok... Bir daha, durmak yok... Türkiye hazır, Gümüşhane hazır, hedef 2023. Desteğinizle, hayır dualarınızla yeniden büyük Türkiye'yi inşa ediyoruz. 12 Haziran'da bir kez daha yetki sizde, söz sizin, karar sizin, 12 Haziran'da büyük Türkiye'ye evet mi? Oy pusulasının en başında ne var? Ne var? AK PARTi var. Sevgili kardeşlerim, rahatça bulacaksınız. Ancak bak şurada ne kaldı? 51 gün. Şimdi hanım kardeşlerim, benim beyefendi kardeşlerim, şu 51 günde durmayacağız, kapı kapı dolaşacağız, anlatacağız. Çünkü AK PARTi Tayyip Erdoğan'ın partisi değil, AK PARTi milletin partisi, hepimizin partisi. Dolaşacağız, anlatacağız ve gümbür gümbür inşallah sandıklardan çıkacağız.
Ve sevgili kardeşlerim, bu heyecanınız, bu coşkunuz... Bana arkadaşlar program yapmışlar. Ben dedim ki 50 vilayete ancak giderim. Tutmuşlar, bunlar 60'ın üzerine çıkmışlar. Şimdi 60'ın üzerinde vilayeti dolaşacağız, ilçeler hariç. Biz gece-gündüz demeden koşacağız. Niye? Çünkü aşık Veysel gibi, aşık Veysel gibi uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece, gideceğiz gündüz gece evelallah. Biz Ferhat olmaya ahdettik. Niye? Şirin'e ulaşacağız, Şirin millet, millete ulaşacağız, önündeki engelleri kaldıracağız. Ve inşallah 2023'te dünyanın ilk 10 ülkesinden bir tanesi Türkiye olacak.
Şimdi hazır mıyız? Arkadaşlar da gelsin bakalım şöyle. Ustalık belgesi hazır. Maşallah bizim gençler baya zeki. Sağ olsun ustalık belgesini 12 Haziran'dan önce hazırlamışlar. Ama buna artık layık olmamız lazım. Hep beraber mahcup olmayalım, bu kardeşinizi de mahcup etmeyin. Biliyorsunuz AK PARTide ben yok, AK PARTide biz var, biz. Ustalık belgesi hepinizin şahsında bu kardeşinize verilmiş, bu kardeşiniz hepinizi temsil ediyor, hep birlikte bunu yapacağız.
Şimdi bizim bir şarkımız var biliyorsunuz değil mi? Neydi? Hazır mıyız beyler? Şöyle gümbür gümbür. Beraber yürüdük biz yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda. Bana her şey sizi hatırlatıyor. Bana her şey sizi hatırlatıyor. Bize her şey sizi hatırlatıyor.
Günümüz kutlu olsun, 12 Haziran hayırlı olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun. Sandıklar AK PARTiyle dolsun.
Konu Gönülden tarafından (05-13-2011 Saat 18:03 ) değiştirilmiştir..
|