Cumhuriyet Halk Partisi siyasi geleneği bu dönemde iyice rekabet edemez hale gelmiştir.
Esasen daha yolun başlangıcında da CHP ve müttefiki siyasi anlayış bu kalkınmacılık karşısında defans pozisyonu almıştı. Keban Barajı için, “Gereksiz yatırım yapıyorsunuz. Bu kadar elektriği toprağa mı vereceksiniz?” diyorlardı.
Boğaz Köprüsü için de “Demirel bu köprüyü zenginlere sevgilileriyle boğaz sefası için yaptırıyor. Bunun Doğubeyazıt’taki vatandaşımıza ne faydası var...” demişlerdi. Hatta... Bugün de en az o dönemdeki kadar cevval olan Mimarlar Odası Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a bitmiş köprü için dilekçe vererek, “Burası derhal yıkılmalıdır” diyecek kadar coşmuştu.
Başa gidelim... İsmet Paşa, Samsun’a liman vadeden Menderes’i Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda şöyle eleştiriyordu: Buraya liman yapacağım diyenin mercimek kadar aklı yoktur!
Dahası... Paşa, Vatan Caddesi’nin yolunu açan dozerlere bakmış ve “Eyvah... Memleketi düşmandan kurtardık bunlardan kurtaramadık” diye hayıflanmıştı. Bırakın Vatan Caddesi’ni, yıllar sonra köprü de yapıldı ve İnönü 1973’te vefat etmeden üzerinden geçti.
Bugün, CHP ve fikirdaşlarının yeni proje konusunda karşıt tutum takınmaları anlaşılmaz bir şey değildir. İki farklı siyasi akım tam da geleneklerine uygun bir pozisyondadırlar. Projenin her aşamasında bu farklılığı görmeye devam edeceğiz.
Genetiklerinde hizmete karşı direnme güdüsü var bunların.
|