Patron – işçi münasebetleri , insani münasebetlerden, işçi hakları da insan haklarından ayrı olarak değerlendirilmemelidir.
İslam'ın genel kriter ve gayeleri de belli bir kesimin mutluluk veya sıkıntı içinde olması değil, toplumun bütünüyle gelir/gider dengesinin ve sıkıntının elbirliğiyle ve hakkaniyetli bir şekilde paylaşılmasına yöneliktir...
Diğer yandan işçi-patron münasebetlerinin düzelmesi ve iyileşmesi, yalnızca hukuk kuralları ve müeyyideleriyle sağlanabilecek çok basit bir konu değildir. Hukuksal ilişkilerin dinsel ve ahlaki açıdan sağlam bir zemine oturtulması, bu kuvvetli zeminde olgunlaşması, toplumda sağlam kaidelere dayalı bir hakkaniyet ve adalet ölçüsünün yerleşmesi de gerekir. Bu şekilde olunca hem tarafsız ve adaletli kriterlerin hakim olduğu hukuksal düzenlemelere hem de yetişmiş kalifiye, inançlı, eğitimli, mesuliyet sahibi, fedakar insan unsuruna eşit derecede ihtiyaç elzemdir...
Bu sebeple de İslam'ın dünyevi hayata ve insan münasebetlerine yön ve mana veren prensiplerinin kabullenilip dinin şeklen ve şemalen bir bütün halinde ferdin vicdanını, şahısların ve toplumun hayatını bütünüyle kuşatması, işçi-işveren münasebetinin karşılıklı saygı, sevgi , hakka,hukuka dayalı sağlam bir zemine kavuşması yolunda çok önemli bir merhaleyi teşkil eder...
İslam terminolojisinde, işçinin hak ettiği aş,iş,ücret cihetinden muhafaza edilmesi, zaruri olan temel ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda hak ediş ücreti alması gereği, çok düşük ücretle çalışmaya zorunlu hale getirilmesi,işçilerin olası bir takım mağduriyetinin giderilmesi, ücretin adaletli ve hakça olması, çalışma şartlarının iyi olması, çalışma zamanı ve iş emniyeti ehemmiyeti bakımından işçinin muhafaza edilmesi, işçinin temel hak ve özgürlüklerinin işveren tarafından güvence altında tutulması gibi konular üzerinde tafsilatlı olarak hassaten durulmuş, içinde bulunulan durum ve şartlara göre birtakım tavsiye ve düzenlemeler her daim gündeme getirilmiştir...
İslam hukukunda bu vb antlaşmaların mahiyet, sebep/sonuçlarının tartışılması ile amaçlanan hedef, ilgili antlaşmaların şart ve mahiyetlerini taraflar arasındaki güç dengesine tek taraflı olarak terketmenin olası endişelerini önlemek, insanların birbirlerini bu sebepten dolayı zarara uğratmasına ,haksız kazanç sağlamasına ve haksızlık etmesine mani olmak, antlaşmada karşılıklar arası düzgün dengeyi korumaya yönelik çalışmak olarak gösterilmiştir…
Ki zaten böyle olunca, İslam'ın hukuk dairesine baktığımızda; sadece işçiyi tek taraflı bir şekilde korumaya yönelik değil, ilgili antlaşmanın her iki tarafını da (işçi-patron) korumayı amaçlayan ön tedbirlerin alınmak istendiğine dikkat ettiğini görmüş oluruz...
Saygıyla,muhabbetle...
Kaynak:
http://www.birlikteforum.com/forum/a...#ixzz1LbCtuK9E