Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-22-2011, 18:33   #3
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Dergâhtan çıkmış motorlu ve de sepetli atımıza doğru ilerliyorduk ki, önümüze bir TV ekibi çıktı. Elindeki mikrofonu Ebuzer'in ağzına dayayan muhabir, "Efendim, Türk-Kürt ayrımı yapanlar var. Bu konuda ne söyleyeceksiniz? Lütfen kameraya bakıp konuşun" dedi.

Ebuzer kameraya bakıp konuştu...
"Ben bu konuda maziye gidiyorum, iki atlı geçiyor önümden. Biri Nureddin lakabıyla anılan Mahmud; Türk. Diğeri Selahaddin lakabıyla anılan Yusuf; Kürt.
Arkadaş bunlar. Müttefik. Ortak. Kardeş.
Kol kola verip Suriye'yi Haçlılardan temizliyorlar, İki asırdır paramparça olan Suriye, onların birbirine geçmiş gayretleri sayesinde toparlanıyor. Birlik sağlanıyor. Sonra Mısır'la Suriye'yi birleştiriyorlar.
Birlikte Kudüs yolunu açıyorlar.
Ve nihayet Selahaddin Kudüs'ü fethediyor.
Ortada ne Türkçülük var, ne Kürtçülük. Arapçılık da yok. Ümmetçilik var!
Nureddin'e ve Selahaddin'e seve seve asker oluyoruz hepimiz.
Çünkü dava hepimizin davası.
Kader kimi seçerse kaptan o olsun diyor ya şair Mevlana İdris, işte öyle.
Bugün kaptan benim, yarın sensin. Fark etmez. Yeter ki hilâl yükselsin tepemizde.
Ve yeter ki kaptan olanda kibir olmasın."

ebuzer-hakan albayrak
  Alıntı ile Cevapla