...
KEHF :9- YOKSA sen mağara arkadaşlarının (a) ve (onlar için yazılan) anıt kitabenin, (b) bizim (bütün bu) âyetlerimizden (c) daha mı ibret ve hayret verici olduğunu düşünüyorsun?
Tefsiri >
a- Mağara arkadaşları kıssası tefsirlerimizde ayrıntılı olarak anlatılır. En ayrıntılı anlatım Taberi’ye aittir. Öyle anlaşılıyor ki büyük müfessirimiz, bu konuda adını vermediği bir kaynağa istinat etmektedir. Bu kaynağın Efesli mağara arkadaşlarını anlatan bir Süryani kaynağı olması muhtemeldir. Yazarı Suruçlu James(d.452) adlı bir Süryani papazdır. Eser bir şekilde Yunanca ve Latince tercümeler yoluyla Avrupalıların eline de geçmiştir. Bu kaynağı esas alan tefsirlerimize göre olayın özeti şudur: Efes’te (Ephesos-İzmir) Ay Tanrıçası Diana’ya tapılmaktadır. O dönemden kalma Hadrianus Tapınağı halen ayaktadır. İmparator Decius (249-251) zamanında yönetimin baskısından kaçan İsevi mü’minler, bir mağarada inançlarını yaşamaya karar verirler. Mucizevi olay bu sırada gerçekleşir. Mağaradakilerin uyanışı II. Teodosios dönemine (408-450) denk gelir. Amman yakınlarında 1963 yılında bulunan bir mağara daha vardır. Bir oda büyüklüğündeki bu mağarada 7+1 adet mezar vardır. Burası önce Bizans kilisesi yapılmış bölgenin fethinden sonra da kilisenin kalıntıları üzerine mescid inşa edilmiştir. Kazı sırasında bulunan Bizans dönemi sikkeleri ve mağaradakilere ait bazı eşyalar ile cesetlerin kalıntıları orada sergilenmektedir. Duvarlarına Latince yazılar ve kırmızı boyalı bir köpek resmi de hakkedilmiştir. Ayrıntılı olarak inceleme fırsatı bulduğumuz iki mağaradan Kur’an’ın tasvirine en uygun olanı kadim rabîm köyündeki bu mağaradır. Çağdaş müfessir Hüseyin Tabatabai’nin görüşü de budur. Ona göre bu olay Sezar Trajan’ın (98-117) İsevileri hain ilan edip görüldükleri yerde öldürülmeleri fermanını yayınlaması üzerine gerçekleşmiştir (el-Mizan).
b- Eshabe’l kehfi ve’r- rakîm ibâresini “mağara ve yazı arkadaşları” şeklinde de çevirebiliriz. Böyle bir çeviri kesinlikle burada iki ayrı gruptan söz edildiği anlamına gelmez. Çünkü burada kıssası anlatılan sadece bir grup insandır. bu durumda “mağara” ve “yazı”yı kıssanın iki ortak unsuru olarak anlamak gerekecektir. Mağara paylaştıkları ortam mekândır; bu açık. Bu durumda “yazı”yı ortak uğraşları meşgaleleri olarak yorumlamak gerekecektir. Bu yoruma uygun düştüğü için bazı müfessirler bu yüzyılda keşfedilen Lut Gölü kıyısındaki Yahudiliğin Esensi (Kurman) cemaatine mensup zahitlerin yaşadıkları mağaralar ve yazdıkları tomarlarla bu âyetteki “Mağara ve yazı arkadaşları” ibaresi arasında bağlantı kurmuşlardır (Bkz: Esed). Fakat, bu olayın anlatıldığı pasajda açıkça ölümden sonra dirilişe ilişkin olağanüstü bir olay nakledilmektedir. Dahası 21. âyette onların üzerine “anıtsal bir kitabe” dikme teklifi de açıkça yer almaktadır. Tercihimizin gerekçesi budur. Bu âyetlerin nüzul sebebi olarak gösterilen Yahudilerin üş sorusu rivayeti, hem senet hem de metin açısından güvenilmezdir (Bkz: Elmalılı).
c- Yani: Hemen önceki âyetlerde anlatılan türden yeryüzünün her bahar mevsiminde bin bir türlü süs ve bezekle donatılıp kış gelince de ölüme yatması ve bununla adeta her yıl bir kıyamet provasının icra edilmesinden daha mı şaşırtıcı? Burada, hayat ve ölüm gerçeğini anlamak için uzağa gitmeye gerek olmadığı, insanın hemen yanı başında bu çift kutuplu gerçeği hatırlatacak bir çok mucizevi olayın her an cereyan ettiği gerçeği dile getiriliyor.
HAYAT KİTABI KUR’AN GEREKÇELİ MEAL-TEFSİR - MUSTAFA İSLAMOĞLU
...