07-26-2011, 20:15
|
#2
|
|
Şamil Tayyar
Alıntı:
Genelkurmay Başkanlığı, 4 Şubat 1998 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, ‘TSK sefer planlarının gözden geçirilmesi ve güncelleştirilmesi hazırlıkları kapsamında bölgemizdeki gelişmeler ve genel siyasi ortam dikkate alınarak’ planlama yapıldığını bildirdi.
Bu nedenle Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde bulunan ağır silah, mühimmat ile araç ve malzemenin muhtemel bir seferberlik-savaş halinde askeri maksatlarla kullanılabilecek olanların envanterinin çıkarılmasını istedi. Bu silahların TSK sefer planlarına dahil edileceği duyuruldu.
Duyuruda yer alan ‘...genel siyasi ortam dikkate alınarak...’ ifadesi özellikle dikkat çekiciydi. Yazı üslubuna genel olarak bakıldığında, emniyetin kontrolsüz büyüdüğü ve TSK açısından tehdit oluşturduğu sinyalini almak mümkündü.
Bu yazıdan sonra Genelkurmay ve Emniyet yetkilileri, 11 Şubat 1998 günü bir araya gelerek, ağır silahlarla ilgili envanter çalışması başlattılar.
Toplantıdan 6 gün sonra, DTP kontenjanından hükümette Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı olarak görev alan İsmet Sezgin, İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği (17 Şubat 1998) yazıda, emniyet envanterindeki ağır silahların bir bölümünün terörle mücadele ve OHAL Yasası kapsamında 1993 yılında alındığını ancak bu işlemlerin yasada açık hüküm bulunmasına rağmen Milli SavunmaBakanlığı’nın izni alınmadan gerçekleştirildiğini öne sürdü.
Sezgin’in yazıda bir iddiası daha vardı: ‘1997 yılından itibaren OHAL bölgesindeki iç güvenlik sorumluluğunun fiilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geçmesi ve 1993 yılındaki koşulların ortadan kalkması nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ağır silah ve araçlara ihtiyacının olmayacağı değerlendirilmektedir.’
O halde?
Sezgin, yazının son bölümünde ağzındaki baklayı çıkardı: ‘Askeri amaçlı savaş silahı olarak mütalaa edilen EK-A’daki silahların 3212 sayılı yasanın ihtiyaç fazlası mal ve hizmetlerin satış, hibe, devir ve elden çıkarılması kapsamında Genelkurmay Başkanlığı’na devredilmesini rica ederim.’
Polise deniyordu ki: Terörle mücadele artık fiilen askerin işi, artık sana ihtiyaç yok, o nedenle elindeki ağır silah ve araçları teslim et...
Bu yazıdan hemen sonra emniyet envanterindeki bu ağır silah ve mühimmat, periyodik olarak Genelkurmay’a devredildi. Askerle birlikte terörle mücadelede önemli pozisyonu olan emniyete, ‘artık senin bu silahlara ihtiyacın kalmadı’ denilerek elindeki ağır silah ve mühimmatın alınması, hele bu girişimin Genelkurmay adına bir bakan tarafından yapılması o döneme ait unutulmaması gereken bir dersti.
|
|
|
|