Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-13-2011, 05:17   #36
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Blur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Eyüp Sultan hazretlerinin kabri İslamiyet'te 3 yada 4. kutsal mekan olarak kabul edilmekte , böyle büyük bir zat şimdi istanbul'a o hasta haliyle boşuna mı gelmiştir..
Bir de öyle bir durum var ki Eyüp Sultan peygamberimize sofrasını açmış bir insan. O topraklarda İslam dini şimdiki gibi değil, en güzel şekliyle yaşanıyor. Havada bile Peygamberimizin o cennet kokusu var. Böyle bir yer bırakılır da, kilise çanlarının çalındığı Konstantin'in topraklarına, o sınıra kim gömülmek ister?

Demek ki Konstantin şehri için Peygamberimiz ne büyük bir söz etmiş ki, ne büyük bir lütufta bulunmuş ki, Eyüp Sultan Hazretleri o kutsal toprakları bırakıp büyük bir şevkle İstanbul'a gelmiş, buraya defnedilmiş.




Alıntı:
Gönülden Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Benimde bir türlü kabul edemediğim ancak merak ettiğim bir konu

Hanedanlık aile fertleri arasından olunca tek güç olarak kardeş katli vacip deniliyorda kafama takılan neden padişahlık makamının getirisi olarak bakmıyoruz...yani dünyaya hükmetmiş cihan devleti olmuşuz tamamda padişahın başa gelme usulünde sorun olamaz mı..peygamberimiz ve 4 halife devrinde neden babadan oğula yada yönetimi taslim etme gibi bir durum yoktu..

Aslında Osmanlı'nın gönlü de kardeş katlinden yana değildi. Daha insani bir çözüm aradılar. Muhteşem isimli kardeşimizin de dediği gibi daha sonra büyük kardeş padişah olsun, kan akmasın diye düşünüldü. Fakat bunun da faydası değil, devlete zararı oldu. Yine küçük kardeşler büyük kardeşi öldürme planları yaptılar. Tahta daha az donanımlı kardeşler geçmeye başladı. En büyük kardeş tahta geçmeden önce sürekli öldürüleceğim korkusu yaşadı.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla