Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-23-2011, 03:32   #62
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ciddi herhalde ?
yav darbe oluyor adamlar başbakanını asıyor,yönetimi elinden alıyor kendi anayasasını oluşturuyor...
darbe yapıyor binlerce genci katlediyor...
darbe yapıyor yökü kuruyor katsayı getiriyor başörtüsünü yasak ediyor...
sen ise daha sonra onların kurallarıyla at koşturuyorsun sence bu darbeciye karşı bir devrim mi ?
güldürme adamı...
hala kamuda başörtüsü yasak...
düne kadar insanlar inançları yüzünden hapis yatıyordu...
hangi devrimden bahsediyorsun ?
hangi yönetimi ele geçirmekten bahsediyorsun ?
demirel kim ki demirelin o darbecilerden ne aşağı kalır yanı varda ona oy vermek halkın darbeye tokadı olsun ?
turgut özalın anvatanı başarılıydı ama hep 12 eylülün gölgesi vardı karşılarında...
işte akparti daha 2007 ye kadar hep üfleyerek yerdi yoğurdu...
bence aşırı derece saçmalıyorsun...
adamların darbeleri senin hayatını belirliyor...
nasıl yaşaman gerektiğini,nasıl yönetilmen gerektiğini,neyi yapman neyi yapmaman gerektiğini belirliyor...
sende o kurallar çerçevesinde parti seçiyorsun...
bu darbeciyi cezalandırmak mı :D
Birincisi, o yorumumda en ufak bir saçmalama yoktur. Darbeciler Cumhuriyet Döneminde 4 kere askerî darbe yapmışlar ve beğenmedikleri iktidarları gayrimeşru yollarla yönetimden uzaklaştırmışlar, Türk Milleti de, o devrilen iktidarların ya kendisini, ya devamını veya o iktidarların benzerlerini meşru yola iktidara getirmiştir. Söylediğim budur ve bu söylediğim tarihte sabit olan bir gerçekliktir ve bu gerçekliği söylemek değil, bu gerçekliğe itiraz etmek saçmalamaktır.

İkincisi, 1965 Genel Seçiminde Adalet Partisi'ni iktidara getirmek için verilen oylar Süleyman Demirel'e verilen oylar anlamında değil, Demokrat Parti'nin devamı olan partiye (Adalet Partisi) verilen oylar anlamındadır. Adalet Partisi'nin, 12 Mart 1971 darbesinden sonra 1973 seçimlerinden sonraki iktidarında da sağın büyük partisi olmasının avantajı vardır. Demirel, o dönemde sağın büyük partisinin lideri olma avantajıyla bazı süreler iktidarda kalabilmiştir. Türkiye'de sağın büyük partisi hangisiyse iktidarı genellikle o siyasi parti elde eder. 2002'den bugüne de sağın büyük partisi AK Parti olduğu için ve AK Parti'ye sağda önemli bir alternatif çıkmadığı için, AK Parti, 3 kez üst üste tek başına iktidar olabilmiştir.

Üçüncüsü, darbecilere uzaktan itiraz etmek kolay, darbe olduktan sonra ise onlara fiilen karşı durmak zordur. Darbeciler orduyu ele geçirdikleri için ellerinde silah olan yüz binlerce insana hükmetmektedirler. Darbecilerin karşısında fiilen duran ölümü göze almış demektir. Türkiye'de bugüne kadar yapılmış olan darbelerden hemen sonra darbecilere direnilip fiilen karşı çıkılsaydı, bunun sonucunda pek çok insan (binlerce, on binlerce, yüz binlerce belki de milyonlarca insan) ölebilirdi. Suriye'de iktidarda bulunan kâfir Nusayri yönetim, kendisine karşı fiilen direnen binlerce Müslümanı katletti.

Dördüncüsü, Türkiye'de darbecilerle fiili çatışmanın göze alınmamış olması akıllıca ve doğru bir davranış olmuştur. Eğer Türk Milleti; 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 darbelerinden sonra yüz binlerce askere hükmeden darbecilerle fiili çatışmaya girmiş olsaydı, o 4 askerî darbenin sonrasındaki çatışmalarda belki yüz binlerce, belki de milyonlarca insanımızı kaybedebilirdik. Darbeciler, kendilerine fiilen direnen yüz binlerce, milyonlarca Müslümanı acımadan katledebilirlerdi Allah korusun.

Beşincisi, devrimden falan bahsettiğim yok. Darbeciler Cumhuriyet Döneminde 4 kere gayrimeşru yolla iktidarı ele geçirdiler; biz ise darbecilerin elinden iktidarı 4 kere meşru yolla aldık. Söylediğim budur. Onların belirlediği kurallar meselesine gelince... Darbecilerin belirlediği kurallara göre yaşamıyoruz. AK Parti olsun, Anavatan Partisi olsun, diğer başka partiler olsun yapmış oldukları yasal ve anayasal değişikliklerle ve fiili uygulamalarla darbecilerin çoğu uygulamalarını değiştirmişlerdir. Günümüzde özellikle AK Parti iktidarından sonra Türkiye artık özgür bir ülke haline gelmiştir. AK Parti sayesinde üniversitelerde başörtüsüyle okuma sorunu çözüme ulaşmıştır. Türkiye'de başörtülü kız öğrencilerin çok büyük çoğunluğu üniversitelerde artık başörtüleriyle öğrenim görebilmektedirler hamdolsun.

Altıncısı, ülkemizde kendi anlayışımıza göre anayasal değişiklikler yapmamız kolay değildir. AK Parti, 12 Eylül 2010 halk oylamasına sunulan değişiklikleri uğraşarak yapmış ve kendi partisinden verilen fireler yüzünden siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran değişikliğinin referanduma sunulmasını sağlamayamıştır. 12 Eylül 2010 halk oylaması % 58 evet oyuyla kabul edilmiş, ama halkımızın % 42'si de o anayasa değişikliğine hayır oyu vermiştir. Halk dediğin farklı anlayışlara sahip olan insanlardan oluşur. Türkiye'de;
statükocu, laikçi ve faşist direniş sert ve nispeten kuvvetli olduğu için demokratik ilerlemeler yavaş olmuştur. Burada asıl önemli olan şey demokratikleşme yolunda ilerlemelerin sürmesidir. Laikçilerin ve faşistlerin direnişlerine rağmen ülkemiz; hak, hukuk, demokrasi ve özgürlük alanlarında ilerlemesini sürdürmektedir şükürler olsun.

Yedincisi, darbeciler her açıdan kaybetmişlerdir Allah'a şükürler olsun. Türk Milleti darbecileri sevmemiş ve onları kınamıştır. Yıllarca darbe destekçiliği yapmış olan CHP bile askerî darbelere taraftar olduğunu söyleyememekte, darbeleri savunamamakta ve darbelere karşı olduğunu söylemektedir. Darbeyle iktidardan indirilmiş olan Adnan Menderes'in itibarı iade edilmiş, Adnan Menderes'in ismi; Aydın'da üniversiteye, İzmir'de havalimanına, ülkemizin çeşitli illerinde; liselere, ilköğretim okullarına, caddelere, bulvarlara vd. verilmiştir. Darbeyle iktidardan indirilmiş olan Süleyman Demirel, uğradığı darbelerden (12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980) sonra tekrar başbakan olmuş, siyasi hayatına cumhurbaşkanı olarak veda etmiştir. Darbeyle iktidardan indirilmiş olan Necmettin Erbakan, İstanbul'un görmüş olduğu en görkemli cenaze törenlerinden biriyle uğurlanmış, Genelkurmay Başkanlığı, Necmettin Erbakan'ın arkasından taziye mesajı yayınlamış ve o taziye mesajında, Necmettin Erbakan'ın ülkemize yapmış olduğu büyük hizmetlerin daima hatırlanacağını söylemiştir. Darbeciler Cumhuriyet Döneminde yaptıkları 4 askerî darbeyle sağ partileri 4 kez gayrimeşru yolla devirmişler, Türkiye'de sağın iktidar olmasını engellemeye ve laikçileri iktidara getirmeye bütün güçleriyle çalışmışlar, ama bu amaçlarına ulaşamamışlar ve sağın iktidarını önleyememişlerdir. Ülkemizde halen 9 yıla yaklaşan bir zamandır yine bir sağ parti (AK Parti) iktidardadır hamdolsun. Darbecilerin bütün güçleriyle saldırmalarına rağmen, sağ zihniyet ve sağ partiler kazanmış; darbeciler, laikçiler, darbeci ve laikçi zihniyet kaybetmiştir şükürler olsun. Yani kısacası, kaybedenler darbeciler olmuş, kazananlar ise Türk Milleti ve darbeyle iktidardan indirilenler -28 Şubat 1997 darbesine destek olmasıyla milletin gönlündeki değerini kaybeden Süleyman Demirel'in 28 Şubat 1997 tarihinden sonra halk nazarında itibarını kaybetmesini ayrı tutarsak- olmuşlardır.

Konu Cihannur tarafından (10-23-2011 Saat 03:39 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla