Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-26-2011, 10:24   #6
Kullanıcı Adı
nihani
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Osmanlı Devleti sonradan Alevilik ile sorunlar yaşadı ve aleviliği bir din olarak görmedi. İslam dinini yozlaştırma, bozma olarak gördü. Osmanlı aydınları alevileri "Kızılbaş" olarak adlandırdı. Hatta Yavuz Sultan Selim Han zamanında, dönemin şeyhülislamı (İbn-i Kemal), Kanuni zamanında başa geçen diğer şeyhülislam (Ebussuud) Kızılbaş diye tabir edilenler için katl-i vacip fetvaları verdi.
Katl-i vacip fetvaların ilk kez sizden duyuyorum.Bildiğim kadarıyla Anadolu'da alevi-sünni çatışmasını ilk kez Şah İsmail,Orta Asya'dan Osmanlı'ya gelen Türkmenleri zorla devlet himayesine alıp alevi yapmaya çalışmakla başlattı.Sonuç malum,1514 Çaldıran'da ağzının payını aldı,bdaha da Anadolu'da alevi problemi olmadı.Ama her şeyi bilen bazı tarihçilerimiz(!) olayı ''Doğu'da 40.000 Alevi'nin Katledilmesi'' şeklinde komik bir ifadeyle anlatırlar ki alevi-sünni çatışmasını 500 yılda 2. kez yaşayalım.[Çaldıran Osmanlı için zorlu bir savaştı ve alevilerle savaşıyorsan alevileri öldürürsün,bundan daha doğal ne olabilir?]Ondan sonra da tıpkı Kürt aşiretleri gibi Yavuz döneminde Osmanlı'ya katıldılar,Dersim'e kadar da bir çatışma yoktu.Hassas noktalarımızın tek tek üstüne gidecekler,oysa biz yüzyıllarca birlikte yaşadık,problemimiz yoktu.Olsa yüzyıllarca Osmanlı'yı koruyan şanlı Yeniçeri Ordusu'nun Bektaşi olmasını başka ne açıklayabilir ki?

[Diğer arkadaşlar için,saçmalasa bile hanımefendiye saygı duyalım lütfen,sonuçta milletvekili ve herkes annesinin karnından RTE olarak doğmaz,bazıları KK olarak doğar,arkasındakiler de ona benzer]
nihani isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla