02-02-2012, 21:00
|
#2
|
|
Alıntı:
Terennüm Nickli Üyeden Alıntı
2001 krizinin sonlarına doğru bir diğer Alman Bankası Dresdner’de de farklı bir gelişme yaşanmıştı. Bu bankanın o dönemde ağırlıklı olarak Türk Merkez Bankası ile çalıştığı belirtiliyordu. Kredi mektubu sahibi olan gurbetçiler, Dresdner’e gidip istediklerinde hesaplarından para çekebiliyordı ve Dresdner, bunun masrafını alıyordu. İddiaya göre o dönemde Türkiye’ye para akışının önüne geçebilmek amacıyla gurbetçileri yakın takibe alan Dresdner Bank, yatırılan paralarla ilgili olarak ‘nereden buldun’ demeye başladı. Gerekli evrakı gösteremeyenlere ise büyük cezalar verildi.
|
Alman derin devleti hakkinda yapmis oldugu degerlendirmeye katilmakla beraber sayin yazarin su alintiladigim tesbitini eksik ve hatta yanlis buluyorum.
Cünkü bu olay,
almanyada yasayan türk vatandaslarindan bazilarinin,
alman issizlik kurumuna resmen issiz olarak kayit yaptirip ve sigortadan ve kurumdan maddi gelir saglayanlara yönelik bir girisimdir.
Söyleki,
resmen kurumda issiz olarak kayidi olanlarin,
issizlik maasi ve sosyal hizmetten maddi destek alma hakki bulunuyor. Bu hakladan faydalanabilmek icin yegane sart herhangi bir mal varliginin olmamasidir.
Lakin,
bazi türk vatandaslari,
kazanimlarini ve tasarruflarini Türk bankalarina yatirdiklari icin bu durum alman kurumlarinca desifre edilemiyordu. Bu durumu neticelendirmek icin alman makamlari kimi bankalarla ve özelde bu bankayla isbirligi yaparak, türk vatandaslarinin para akimini yakin takipe almisti....
Olayin diger boyutu kara para akiminin önünü almak ve vergi kacakciligini önlemekti....v.s.
Fakat bu ve diger kuruluslarin derin devletle olan iliskisi bir gercektir.
Hatta söyle ifade etmek gerekirse,
bazilariniza garip gelebilir....Türkiyedeki derin devletten yakinanlar ve bu derin devletin cok büyük oldugunu düsünenler, asil eisbergin su altindaki kismini bilmiyorlar...
Zira,
Alman derin devletinin yaninda Türk derin devleti,
tabir caizse, devede kulak mesabesindedir....
|
|
|