Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-06-2012, 21:43   #3
Kullanıcı Adı
LâHuTî
Standart

Bilgisayar, biz iktidara geldikten sonra icat edilmedi. 2002 öncesinde bilgisayar vardı. Dünyada olsun, Türkiye'de olsun, son derece yaygın şekilde kullanılıyordu. Ama bilgisayar, bizden önce okullara giremedi, öğrencinin, öğretmenin hizmetine sunulmadı, sunulamadı.

İnternet, aynı şekilde, bizim hükümetimizden önce de vardı. Ama interneti eğitimin hizmetine, öğrencinin hizmetine sunmadılar. 9 yılda okullarımıza 896 bin 500 adet bilgisayar gönderdik. Türkiye genelinde 29 bin 812 bilişim teknolojisi sınıfı açtık, okulları, öğrenciyi, bilgisayarla, internetle, yani dünyayla buluşturduk.''


***


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğrenci formatlamanın hedefleri olmadığını ve asla da olamayacağını belirterek, ''Bizim, parti olarak da hükümet olarak da ilkelerimiz, ideallerimiz, hedeflerimiz, yöntemlerimiz bellidir. Hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın'' dedi.


Başbakan Erdoğan, Fatih Projesi'nin okullarda uygulamaya geçmesi dolayısıyla düzenlenen törende, bu projeyle interneti ve bilgisayarı okula değil, sınıfa, doğrudan öğrenciye ulaştırır noktaya geldiklerini söyledi.


Bütün bunların AK Parti hükümetinden önce neden yapılmadığını soran Erdoğan, şöyle konuştu:


''Bilgisayar, internet, bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin nesillerinin hizmetine neden sunulmadı? Bu ülkenin çocuklarından en modern, en ileri eğitim teknolojileri, bilgiye hızlı erişim neden esirgendi?


Bugün çıkmışlar, bizim eğitimle ilgili bir ifademizi önüne ardına bakmadan, bağlamına bakmadan, hangi niyetle söylendiğine bakmadan, tamamen art niyetle, ön yargıyla bir karalama kampanyasına dönüştürüyorlar.


Bu hükümet muhafazakar demokrat bir hükümettir. Bu iktidar böyle bir iktidardır. Dünyanın hangi ülkesine bakarsanız bakın her iktidarın belli hedefleri vardır. O ülkedeki gençlik üzerinde, insanlar üzerinde hedefleri vardır. Anayasamızın 24. maddesini, bunu yazan çizenler şöyle bir açar okurlarsa, devlete nasıl görev verdiğini orada gayet iyi görürler. Bu devlet şu anda hükümetimizin elinde bir hedefe doğru yürüyor. Bizim hedefimizin içerisinde açık söylüyorum, yine söyleyeceğim, bunların anlamadıkları, anlamak istemedikleri bir ifade... Çünkü burada kin var, burada öfke var. Ön yargıları bizim üzerimize bunlar boca ediyorlar.


Bir haftadır sürdürdükleri kampanya, geçmişte defalarca yapıldığı gibi, bir niyet okuma, çarpıtma, bu yolla toplumu korkutma ve kaygılandırma kampanyasıdır. Bunu on yıllardır yaptılar. Öğrenci formatlamak, bizim bir hedefimiz değildir ve asla da olamaz. Bizim parti olarak da hükümet olarak da ilkelerimiz, ideallerimiz, hedeflerimiz, yöntemlerimiz bellidir.


Hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın. 9 yıllık iktidarımız, bizim ne olduğumuzun, neyi hedeflediğimizin, nasıl bir Türkiye arzu ettiğimizin en somut delilidir, ispatıdır. Biz bir dayatmadan bahsetmiyoruz. Tam tersine biz, özgürlük diyoruz, demokrasi diyoruz, engellerin kaldırılmasından, yolların açılmasından, Türkiye'nin prangalarından kurtulmasından bahsediyoruz.''


-''Dini, manevi, milli değerleri öğrenmeleri engellendi''-


1 milyona yakın bilgisayarı Türkiye'nin okullarına kazandıran bir hükümetin, art niyetli şekilde eleştirilmesinin haksızlık olduğunu vurgulayan Erdoğan, 9 yılda 30 bin bilişim teknolojisi sınıfı açmış, okulları internetle buluşturmuş, bugün sınıfları, öğrenciyi yüksek teknolojiyle buluşturan bir hükümetin, ön yargılı şekilde eleştirilmesinin insafsızlık olduğunu ifade etti.


Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


''Eğitim sistemini, öğretmeni, öğrenciyi en modern, en ileri imkanlarla buluşturan, dahası, dünyayı öğrencinin ayağına taşıyan, bilgi okyanusunu öğrencinin kucağına taşıyan bir hükümeti, bu şekilde karalamak, en hafif tabiriyle vicdansızlıktır.


Benim, partimin il başkanları toplantısında kullandığım ifadeyle neyi kastettiğim, hiç yoruma mahal bırakmayacak derecede açıktır, sarihtir, nettir. Herkes biliyor ki biz, bir dayatma arzusu içinde değil, tam tersine özgürlüklerden, demokrasiden yanayız.


Bu ülke ne çektiyse, öğrencileri formatlamak isteyen, öğrencileri, belli kalıplarla, belli ideolojilerle şekillendirmek isteyen, ikna odalarında öğrencilere zulmeden zihniyetten çekmiştir.''


Türkiye'de bir dönem kitapların yasaklandığını, toplandığını, yakıldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:


''En basit, en masum kitaplar, elif ba cüzleri, Hazreti Ali cengleri, dua mecmuaları yasaklı ilan edildi. Bunlar evlerden toplandı, suç delili sayıldı. Bu ülkenin evlatlarının, dini değerlerini, manevi, milli değerlerini öğrenmeleri engellendi. Kim yaptı bunları? İşte o malum CHP zihniyeti. Milli, manevi değerleri öğrenenler, öğretenler, cinayet işlemiş gibi tutuklandı, takip edildi, baskınlara ve baskılara maruz bırakıldı.''
LâHuTî isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla