02-10-2012, 20:00
|
#15
|
|
|
Alıntı:
El Emin Nickli Üyeden Alıntı
Üniversiteli gençlik ve ortamıda hiç homojen değil..Ne olacak..
%40 öğrenci bir cemiyetin evinde %20 si bir cemiyetin gibi gibi..
Böyle bir ortamda gençliğini oluşturan bir gencin iş ve hayatı nasıl tarafsız olacak..
Veya girdiği yerde nasıl salt bir insan olarak kalacak..
Bu sadece bizim ülke için veya bu devir için geçerli değil.
İnsanoğlu toplumsallaştığından bu yana yaşanagelmiştir.
Ki bu iş hayatı içinde böyledir..
Bence örgüt cemiyet veya oluşum adı ne olursa olsun.
Bulunduğu makamda görüşlerinden ziyade salt insanlık kimliğiyle adaleti sağlamak adına çalışıyorsa problem yoktur.
Yoksa bir cemiyetin gençliği bir yerlere geliyor diye o cemiyeti ve mensubunu potansiyel derin güç oluşumcusu olmakta makul değil..
Yanlış anlama kardeşim sakın bir görüşe veya tartışmaya yönelik değil gerçekten merak ettiğimden ve öyle düşündüğümden..Açıkçası devlet kavramınıda iğrenç bulur oldum artık..Yani 'normal' kavramı kadar kaypak bir oluşum..Yani devlet soyut sadece başındakiler somut..Eğer devlet diye başımızda olmasını kabul ettiğin malum türkiye cumhuriyeti laikliği ve anayasası veya yöneticileri ile makul emirler verseydi bu gün ülke içinde yüz binlerce sorun olmazdı..
|
%40 %20 bunlar hayali rakamlar hacı
üniversitelerde ne kadar insan okuyor bir bilsen
misal eskişehirde 120 bin civarı öğrencinin olduğu tahmin ediliyor cemaatin ev sayısı 900 4-5 kişi kalıyorlar evlerde 4 bin kişi yapar diğer cemaatlerin yurtları falan var her yurtta 200 kişi olsa yurt sayısı 5-6 tane 1000 kişi . cemaatlerde kalan öğrencilerin üniversiteli sayısına vuruldumu %5 - % 10 arasında anca vardır. Ama polis akademisine giren öğrencilerin yarısı bir gruptan gönderilyiorsa harbiyeye giren öğrencinin yarısı bir gruptan gönderiliyorsa kurumların güvenliği ve homojenliği kalmaz. kurumlar temizlenme adı altında gruplara resmen tahsis edilmiş olur. yarın göreve başlayan bu adam kendi cemaatinemi çalışacak yoksa devletemi çalışacak ? |
|
|
|