Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-15-2012, 14:47   #2
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Echelon'un anahtarı kimde?



MİT krizi ile ortaya çıkan Echelon'un Türkiye macerasını merak ettiniz mi? iyibilgi özel





Avni Özgürel'in, Taraf gazetesinde Neşe Düzel'e verdiği röportaj, çok önemli bir bilgi içeriyordu:
Asker artık vatandaşları dinlemiyor mu?

Genelkurmay artık dinleme takibi yapmıyor. Askerin talep ettiği istihbaratı artık MİT yapıyor. Silahlı Kuvvetler’in elindeki dinleme üniteleri, ki bunlar dünyanın en gelişmiş dinleme üniteleridir, Emniyet’e mi, MİT’e mi verilecek diye bir tartışma yaşandı. Başbakan’ın işaretiyle Özel Kuvvetler’in elindeki bu üniteler MİT’e teslim edildi. Bu çok önemli!

Niye?

Çünkü Echelon denen çok gelişmiş bir dinleme sisteminden söz ediyoruz burada. Ses tonunu kodlayıp dünyanın neresinde ve hangi telefondan olursa olsun o sesin konuşmasını yakalıyor. Emniyet bu sistemin kendisine verilmemesinden rahatsız oldu.
Söz konusu dinleme sistemi Echelon, istihbarat alanının en büyük efsanelerinden biridir. Özgürel'in açıklamasını doğru düzgün kimse görmedi, dolayısıyla da "Türkiye, ne zaman ve nasıl bu sisteme sahip oldu?" diye sormak kimsenin aklına gelmedi. Oysa bunun cevabı aslında aylar öncesinden verilmişti. Sabah gazetesinde 19 Eylül 2011 tarihinde yayınlanan, Mutlu Çölgeçen imzalı "'Derin kulak' Kandil için yeniden devreye girsin" başlıklı haber, Echelon'un Türkiye'ye nasıl geldiğini açıklıyor:

Füze savunma kalkanı radar sisteminin Malatya'ya kurulmasına onay veren Türkiye'nin ABD'den terörle mücadele alanında önemli bir talepte bulunduğu ortaya çıktı. PKK terörü ile mücadelede ABD'den Predatör'leri isteyen Türkiye'nin ayrıca derin kulak olarak bilinen Echelon dinleme sisteminin PKK lider kadrosu için devreye girmesini talep ettiği belirtildi. Merkezi ABD Fort Meade'de bulunan Echelon'un Ortadoğu'da 4 dinleme üssü bulunuyor ve ABD Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) tarafından yönetiliyor. ABD Başkanı'nın Echelon'u kısa süre süreli kullanımlarda onay yetkisi bulunuyor ancak uzun süreli kullanım için Kongre kararı gerekiyor.

Echelon ile Kandil'i yakın takibe almak isteyen Türkiye'nin hedefindeki isimler ise PKK'nın 2 numaralı ismi Murat Karayılan, 14 Temmuz'da 13 askerin şehit olduğu Silvan saldırısı emrini veren Cemil Bayık ile 17 Ağustos'ta 8 erin şehit olduğu Çukurca saldırı emrini veren Fehman Hüseyin. Listede ayrıca Türkiye'nin daha önce mahkeme kararları ile isimlerini ABD ve Irak yönetimine verdiği ve bir kısmı Interpol kayıtlarında olan 120 kişi bulunuyor.
Bu durumda iki soru akla geliyor.
1- Sabah gazetesinden Mutlu Çölgeçen imzalı habere göre "Türkiye, 2-3 Ağustos'ta Karayılan ve diğer PKK yöneticilerinin yerini İran'a iletti. Ancak İran gerekli hassasiyeti göstermeyince Karayılan kaçtı. İran'ın "Karayılan'ı yakaladık" açıklamasını da bilinçli olarak yaptığı ileri sürüldü"
Bu durumda Türkiye Karayılan'ın yerini Echelon ile tespit etmiş olması mümkün mü? (Bu bilgiyi neden İran'la paylaştığı ise hala bir muammadır) Echelon ile ilgili haber Eylül'de, Karayılan haberi ise Ağustos'da çıktığına göre, Türkiye ile ABD arasındaki anlaşma daha öncesine dayanıyor olabilir mi?

2- Uludere'de 34 kişinin ölümüne sebep olan operasyonda Echelon'un payı var mı?
3- Echelon'un kontrolü Türkiye nasıl veriliyor, kontrol NSA'de ise. Ayrıca bu kullanım hakkı kısa süreli mi uzun süreli mi? Özgürel'in dediklerinden çıkartılan sonuç uzun süreli. Peki Kongre'den böyle bir yasa geçmiş mi?

http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=244230
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla