Böyle bir yazı buldum, umarım acıklayıcıdır.
Vay haline o namaz kılanların ki, Namazlarından gaflet içindedir onlar!
Mâûn Suresi, 4-5 Bu ayet açıklıyor sanırım.
Allah sarhoş olmayan içkili kişilerin bile namaz kılmalarını istemiş fakat onlara bir şart koşmuştur: “Ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın” (4-Nisa Suresi 43). Böylece Allah, sarhoşların ne söylediklerinden habersiz oldukları için namaz kılmalarını istemediğini bildirmiştir. Peki, ayık kafalıyken hem bilmediği bir dilde, hem de ezbere Arapça Kuran okuyup ne dediğini bilmeyenlerin durumunun bu sarhoşlardan anlama konusunda ne farkı vardır? Bunların namazlarında yerine getirmedikleri unsur olan “ne söylediğini bilmek”, sarhoşların yerine getirmediği unsurla aynı değil midir?
Peki, anladığı dilde namaz kılmayan kişi, kendi özel derdiyle ilgili özel duygularını nasıl dile getirip de Allah’tan yardım dileyecektir. Allah’ın bilinçli bir şekilde hatırlanması; ezbercilik yüzünden gölgelenir, engellenir.
------------------------------------------------------------
Ben arapça bilmiyorum, hayatım boyunca bilmiyeceğim. Ki öğrenmeğe çalışsam bile en az 5-10 yıl sürer. Bu süre içinde bilmediğim bir dilde Allaha sığınmak bana çok garip gelmekte. Namazımı ve Kitabımı anlıyarak okumak ve dile getirmek ne yaptığımı bilmemde bana daha yardımcı olacaktır. Namaz yada kuran-ı kerim arapça okunmalı diye birşeyinde kuran-ı kerimde geçtiğindende emin değilim.
----------------------------------
Mezhep konusuna daha bakamadım. Bu gece yatayım sabah araştırıp yazarım. Hayırlı geceler herkese...
|