[_Ednâ_]

haklı ifadeleri olabilir ahmet hakanın, fakat ihtilaf çabası olduğunu düşünüyorum yazısında...
yazarın en büyük yanlışı, meseleyi sadece siyaset ekseni etrafında değerlendirmek,
halbuki hocaefendi bir siyasetçi olarak yapmadı diyaloğunu, onun için erbakanla bir tutulamaz..
şuda varki ben şahsım adına o zamanın refah partisinin politikasını o zamana göre yanlış, aykırı, aşırı buluyorum...
dolayısıyla bana bu soruların cevabı itici gelmez..

"Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm" mesajı verdi.

haklı olarak demiş olabilir elbette...bunda tezat bir durum yok...
fakat 28 şubat vesile edilerek sorulan bu soruların erbakanın vefat yıldönümü münasebetiyle meseleyi erbakan üzerinde döndürmesinde bir tezatlık hissediyorum... suizan etmişte olablirim..

o dönemde hocaefendi kendi mihverinde olayları değerlendirerek, 'kabuğunun dışına çıkamayan ve herkeside kökten değişikle o kabuğa sokmak isteyen' anlayışın yanlış olduğunu ve dolayısıyla daha hoşgörülü bir ortam olması gerektiğini savunuyordu...
bunda aykırı bir durum yok, her dini temslci aynı politikayı yürütecek dye birşeyde yok ...