Alıntı:
serdary Nickli Üyeden Alıntı
Asgari ücret üzerinden 2002 yılında yüzde 12,8 vergi alınıyordu, şimdi yüzde sıfır ile yüzde 5,3 arasında alıyoruz” dedi
...
Ak Parti hükümetleri döneminde tekstil, turizm, sağlık, eğitim gibi sektörlerde KDV’yi yüzde 18′de yüzde 8′e indirdiklerine, bazı gıda maddelerinde yüzde 8′den yüzde 1′e indirdiklerine dikkati çeken Şimşek, “’Aslında Türkiye’deki efektif KDV oranı yüzde 14,4. Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 20,7 ve kriz döneminde de Avrupa’da KDV oranları epey yükseldi” dedi.
...
Şimşek, 2002 yılında Maliye Bakanlığı’nın ödenen her 100 liralık benzin parasının 70 lirasını alırken, bugün ise vergi yükünün yüzde 57,9′a indiğinin altın çizdi.
...
Türkiye’de 2002 yılında toplanan 100 liralık vergi gelirinin 86 lirasının faize ödendiğini, en ufak bir hizmet üretmek için dışardan borçlandığını, o nedenle faizin yüksek olduğunu belirten Şimşek, şimdi Türkiye’nin çok farklı bir noktada olduğunu, geçen sene genel devlet açığının yüzde 0,6′ya kadar düştüğünü vurguladı.
...
Geçen sene biz 100 liralık vergi topladıysak, onun sadece 16,6 lirası faize gitti. Nereden nereye, tam tersi bir noktaya geldik. Dolayısıyla geriye kalan 83,4 lirayla biz hizmet ürettik. İşte başarının sırrı burada. Eskiden GSYİH’nın yüzde 15′i faize giderdi, şimdi o oran yüzde 3,3′e düştü. Ve 1990′lı yıllardan bu yana en düşük düzeyinde.
Topladığımız vergileri ülkemizde altyapıya, eğitime harcıyoruz. Bu yıl eğitim en az 56 milyar lira harcayacağız. Sağlığa en az 44 milyar lira harcayacağız. Ulaştırma altyapısına, sulama altyapısına harcıyoruz.
...
|
Tabi ki toplanan vergilerin düşük olduğunu iddia etmiyorum. Ama gelinen nokta itibariyle geçmişe göre daha iyi bir durumdayız. Karşılaştıran ülkeler OECD ülkeleri.
Dünya üzerindeki dağılımları Bu ülkelerin büyük kısmı demografik yatırımı Türkiye'den daha az yapan ülkeler. Çünkü bu tür yatırım aşamalarını atlatmışlar, genç nüfusları bizimki kadar yüksek değil...
Gerçekleştirilen icraatleri de göz önünde bulundurmak lazım. Neticede bu yapılan karayollarının, demir yollarının, köprülerin, tünellerin, sağlık reformlarının, altyapı çalışmaları gibi bilumum işin elbet bir masrafı var. Ve bu icraatlerin finanse edilmesi gerekiyor.
Vergilendirmede, temel tüketim ürünlerinde vergi oranlarının azaldığı görülüyor. Ve sizin de dediğiniz gibi bu asgari ücretli sınıfının içinde asgari ücret almayan ama asgari ücret alıyor gösterilen insanlar da var. Ayrıca asgari ücretten alınan vergi oranı da %12,8 iken şimdi %0-%5,3 dolaylarında imiş.
Maliye Bakanlığı'nın yapması gereken şey vergide dengelemeyi yapmak, adaletsizlikleri ortadan kaldırmak(asgari ücretli gösterilme gibi) ve denetimleri sıkılaştırmak. Ki denetimde de gelişmeler var. Mesela şirketlerin ticari kayıtlarını kendi mali müşavirleri dışında başka mali müşavirler de istedikleri gibi inceleyebiliyorlar artık. Belli bir sürede 2'den fazla karlı gayrimenkul satışı gerçekleştirenden(ticari işleme girdiğinden) ek vergi alınması gibi... Tabi ki bunlar yeterli değil. Bu gibi denetimlerin artırılması gerek.
Kısacası hala eksiklikler var ancak yaşadığımız gelişmeler küçümsenir cinsten değil.